Sanayi İş birliği projeleri dahilinde, Nişantaşı Üniversitesi tarafından geliştirilen "NishKİT Sporadik Alzheimer Riski PCR Tanı Kiti" Sağlık Bakanlığı'ndaki tüm yasal prosedürleri tamamlayarak resmi ve özel sağlık kurumlarının kullanımına açıldı.
Nişantaşı Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Aynur Müdüroğlu ile Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Merkezi'nden Prof. Dr. İhsan Kara ve Dr. Mehmet Oktar Güloglu'nun çalışmalarıyla 2021 yılında geliştirilen "NishKİT Sporadik Alzheimer Riski PCR Tanı Kiti" Sağlık Bakanlığı'ndan onay alarak ruhsatlandırma sürecini tamamladı. Tanı kiti bakanlığın Ürün Takip Sistemi'nde (ÜTS) yer almaya başladı. Bu gelişmeyle birlikte artık resmi ve özel sağlık kurumlarında da kullanılabilecek olan tanı kiti, Alzheimer'a yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olacak. Tanı kitinin, yanak içi ve dilden DNA örneği alarak 6 genin taramasını dünyada ilk olarak yapılabildiği ve 2 saat içinde hızlı bir şekilde sonuç verebildiği belirtiliyor."KENDİLİĞİNDEN OLUŞAN ALZHEİMER HASTALIĞI YÜZDE 95 ORANINDA"Alzheimer'ın tedavisi olmayan ve tüm dünyada en çok görülen nörodejeneratif hastalık olduğunu belirten Dr. Aynur Müdüroglu, geliştirdikleri kit hakkında önemli bilgiler verdi. Dr. Aynur Müdüroglu, "Hastalık ailesel ve sporadik Alzheimer olarak ikiye ayrılıyor. Ailesel Alzheimer'ın görülme sıklığı yüzde 1 ila 5 arasında değişiyor. Sporadik yani kendiliğinden oluşan Alzheimer hastalığı ise yüzde 95 oranında ve yaşla birlikte görülme oranı artıyor. Hastalığın görülme sıklığı 60 yaş sonrası yüzde 15, 80 yaşından sonra da yüzde 50 oranında artış gösterebiliyor. Geliştirdiğimiz tanı kiti ile kişinin kendiliğinden gelişen Alzheimer riskinin olup olmadığını kontrol edebiliyoruz. Tanı kitinin artık ulaşılabilir olması dilerim ki erken tanımlama için herkese umut olur." dedi."ALZHEİMER İÇİN EN YÜKSEK RİSKLİ 6 GENİ BULDUK"Tanı kitini geliştirmeden önce Alzheimer'ın oluşum mekanizmasında en riskli genleri tespit ettiklerini anlatan Müdüroğlu, "Alzheimer hastalığına neden olan ve en çok görülen 6 gen ve varyantlarının taramasını yapıyoruz. Kişinin dudak içi ve dilinden bir DNA örneği alıyoruz. Bu DNA'da bahsedilen 6 gen üzerinde inceleme yapılıyor. Buna göre analiz ederek yüksek riskli veya düşük riskli olduğunu bulabiliyoruz. Böyle bir tespiti yapmamızdaki sebep, yapılan pek çok bilimsel çalışmanın, çevresel etmenlerin Alzheimer hastalığını ötelediği veya oluşumuna engel olduğunu göstermesidir" diye konuştu.