İnflamatuvar barsak hastalıkları gençlerde (20-30 yaş arası) ve orta yaş üzerinde (50-60) sık görülüyor.
Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin nedenleri bilinmemektedir. İkisinde de hastalığın nedeninin beslenme olduğu gösterilememiştir. Bir çok hasta yemekten korkmakta, birşeyler yemenin kendisi için zararlı olduğunu, hiçbirşey yememesi gerektiğini düşünmektedir. Bazı hastalar da, çeşitli gıdalar rahatsızlık uyandırdığı için diyetlerini belirli yiyecek grupları için sınırlamaktadırlar. Crohn Hastalığın görülme sıklığı ülkeden ülkeye değişse de yaklaşık olarak 1000'de 2’dir. Ülseratif Kolit için bu oran daha da yüksektir. Sanayileşmiş Batı toplumlarında daha sık görülür. Her iki hastalık da alevlenmeler ve yatışmalar ile seyreder. Hastalığın alevlenme döneminde sindirim kanalında tutulan alan ödemli, şiş ve kızarıktır. Hastalığa ait belirtiler bu dönemde görülür. Alevlenme dönemini takiben oluşan sessiz dönemde hastalık kısmen yatışmıştır ve şikayet yoktur. Bu rahatsızlıkların belirtileri bir çok hastalık ile benzer olabileceği için teşhiste problem yaşanabiliyor, bu nedenle hastalar uzun yıllar doğru tedaviyi alamıyorlar. Hastalığın sürecinde neredeyse hastaların yarısı barsak ameliyatına belki de barsakların alınmasına kadar gidebiliyor. En sık rastlanan belirtiler, karın ağrısı, sık dışkılama, makattan kanama , kimi zaman kanlı ishal. kimi zaman kabızlık ve kilo kaybı. Ayrıca eklemlerden, gözlere kadar farklı organlardada belirtilere neden olabiliyor. Bu nedenle hastaların sosyal ve iş hayatını da olumsuz etkiliyor. Bu hastalık nedeni ile toplumda maddi ve manevi yük artıyor. Özellikle kadın hastalar evlenme ve çocuk sahibi olma konusunda kaygı yaşıyorlar. Öğrenciler, üniversite hayatlarında ve çalışanlar iş hayatlarında problem yaşıyorlar, hatta eğitimsiz ve işsiz kalabiliyorlar. İnflamatuvar barsak hastalıkları her yaşta olabilsede özellikle gençlerde (20-30 yaş arası) ve orta yaş üzerinde (50-60) sık görülüyor. Bu hastalar erken tanı, düzenli takip ve uygun tedavi seçenekleri sayesinde hayata yeniden katılabiliyorlar, uygun ve erken tedavi ile hastalar ameliyat riskinden uzak kalabiliyorlar. Bu hastalar hastalığın getirdiği psikolojik yük nedeni ile de birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar, bu nedenle aktif çalışan hasta derneklerinin varlığı önemli. Ülkemizde de bu amaçla kurulmuş hasta organizasyonları bulunmaktadır. İnflamatuvar Barsak Hastalıkları Derneği Başkanı