Kadınların en fazla muzdarip olduğu estetik problemlerin başında sarkmış, hacimli kollar geliyor.
"Kol germe ameliyatları çok fazla talep edilmesine karşın, kollarda kalan iz mevzusundan dolayı yine en fazla vazgeçilen cerrahiler arasında yer alıyor. Fakat Örümcek Ağı estetiği ile kombinlediğimiz yağ transferi uygulaması, tüm sorunları ortadan kaldırıp, kol germe operasyonunu, farklı bir boyuta taşıyor" diyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, iz bırakmadan sorunu çözümleyebildiklerini ifade etti.Sallanan ve hacimli kollara egzersiz de fayda etmiyor"Kol germe ameliyatı yaşın ilerlemesine ve kilo kaybına paralel olarak sarkan ve gevşeyen üst kol derisine uygulanan bir estetik cerrahi operasyonudur. Bu alanda bulunan üst kol kaslarınızı ameliyat olmadan, kol germe egzersizleriyle güçlendirebilirsiniz ancak bu mevcut elastikiyeti ve yağ birikimlerini ve hatta cilt fazlalığını maalesef gideremezsiniz. Arm fit olarak da geçen kol germe ameliyatı ayrıca tıbbı literatürde brachioplasty olarak bilinir. Kol germe ameliyatlarında koltukaltı ve dirsek arasındaki fazla deri, yağ azaltılarak daha orantılı bir görünüm sağlaması için, üst kol konturları yeniden şekillendirilir. Daha gelişmiş operasyonlarda ise, üst kol içinde boydan boya kesi izi kalır. Kol germe ameliyatı sayesinde üst kollar daha genç ve sıkı gözükerek, öz güvenin artmasına ve rahatlıkla kısa kollu kıyafetler giyilmesine olanak sağlar. Fakat işte sorun burada başlıyor çünkü hastalar bu izi istemiyorlar. Özellikle en fazla açıkta kalan bir bölgeden bahsettiğimiz için, çok da düşündürücü bir hal alıyor. Yüz bölgesinin gençleştirmesi, kırışıklıklardan kurtulması için geliştirdiğim Örümcek Ağı estetiğini kol germe için kullanabiliyoruz. Yüze kullandığımız iplerden daha uzun ipler kullanıyor ve sarkan deriyi öncelikle toparlıyoruz" diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, konunun ayrıntılarına değindi.Kollara güçlendirme çalışması yapıyoruz"Kolun sarkmasındaki temel sebep aslında yer çekimine yenik düşen yağ dokusuna bağlıdır" diyen Cihantimur, sözlerine şu şekilde devam etti: "Hemen hemen kollarda genişlemiş bir deri, zayıflamış bir kas örüntüsü ve aşağı çeken bir yağ dokusu kalmıştır. Deriyi çıkarmadan, sürküler yani çepe çevre bir ağ örüyoruz bu derinin aynen yüz bölgesinde olduğu gibi küçülmesine neden oluyor. Bu sırada kolajen üretimi artıyor ve kollar eskisi gibi form kazanıyor. Sadece Örümcek Ağı estetiği yaparsak, zaman içinde tekrar sarkma sorunu yaşaması muhtemeldir. Bu sebeple alttaki kasları da toparlayacak, yerleştirdiğimiz eriyen iplerle etkileşime geçecek şekilde bir de yağ enjekte ediyoruz. Bunu binalardaki güçlendirme çalışması gibi düşünebilirsiniz. Güçsüzleşen aksama takviye kuvvet koyuyoruz yani. Kısaca, Örümcek Ağı tekniği ile toparladığımız kol iç bölgesine, bir de uygun oranlarda yağ transferi yaptığımızda, kollar ameliyatsız, izsiz bir şekilde toparlanıyor.Hastanın kendi yağı kullanılıyor"Bu arada kullandığımız yağ ise, yine hastanın kendi bedeninden, kök hücreden zengin yağ enjeksiyonudur. Enjeksiyona hazır edilen yağ, kol derisini aşağı çeken yağ tabakasından alınır. Kısaca sarkma sorununu yaşatan yağı alıp, tekrar yukarı olması gereken yere çekiyoruz, yerleştiriyoruz. Bu sırada tekrar yerleştirirken, dışarıya havasız bir şekilde aldığımız yağı, kök hücreden zengin hale getirdikten sonra tekrar uygun yere veriyoruz. Bu da ekstradan iyileşme sürecinde fayda sağlayan, derhal toparlanma durumunu güçlendiren bir hadisedir. %90'lara varan olumlu sonuçlar alıyoruz. Ayrıca tekrarlanabilen bir uygulama olduğu için de, yine muazzam bir fayda daha sağlıyor" diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur Örümcek Ağı estetiğinin sadece kol germe ameliyatlarını değil, çoğu cerrahi estetik uygulamaları da tarihe gömeceği öngörüsünde bulundu.