Gül Hastalığı

Gül Hastalığı, daha çok ruhsal sıkıntılar, stres sebebiyle ortaya çıkan, sık görülen bir deri hastalığıdır.

Kırmızı yuvarlak güle benzeyen üzeri hafif beyaz kabuklu döküntülerle seyreder. Bazen tek büyük bir lezyonla başlar. Bu; öncü, haberci plaka madalyon denir,hastalık bazen “madalyon hastalığı“ olarak da anılır.

Döküntüler en çok gövde, sırtta ve kollarda görülür. Sırtta çam ağacının dallarını andıran bir görünüm oluşur; bu görünüme “noel çamı deseni” denir.

Gençlerde daha çok olmakla birlikte her yaşta görülebilir. Bahar aylarında sık rastlanır. Virüslere karşı(HHV-7) alerjik bir reaksiyon olduğu üzerinde durulmaktadır.

Hastalık genellikle kalıcı bir iz bırakmaz; fakat esmer kişilerde zaman içinde gerileyen kahve renkli lekeler kalabilir.

Herkes hayatında bir kere ya da daha fazla gül hastalığı geçirebilir; ancak hastalık kronik değildir. Hastalığın seyrinde kaşıntı görülebilir. Hastalık bazen tek bir madalyonla seyredebildiği gibi; bazen çok şiddetli bir seyirle vücudun %80’ini tutabilir.

Tanı ve tedavisi:

Hastalık bulaşıcı değildir. Tanı, dermatolojik muayene ile konulur. Pitriasis rosea genellikle sırtı, boynu, göğsü, karnı ve kol ve bacakların üst bölümünü etkiler.
Döküntü herkeste farklı seyredebileceği için tanıda bazen zorluk çekilebilir. Döküntünün sayısı ve boyutları kişiden kişiye değişir, ara sıra döküntü vücudun farklı alanlarında, örneğin vücudun alt kısmı ve yüzde görülebilir. Gövdedeki mantar enfeksiyonu, sedef hastalığı ile karışabilir. Bazı ilaç reaksiyonlarında görülen döküntüler de “pitriasis rosea”ya benzeyebilir. Bu durumlarda dermatoloji uzmanı tarafından alınan deri biyopsisi ile tanı konulabilir.

Tedavide; döküntüleri ve kaşıntıyı gidermek için ağızdan alınan veya sürülebilen bir takım ilaçlar kullanılabilir. Nemlendirici losyonlar,antihistaminikler ve kortizonlu kremler sık kullanılan ilaçlardır.

Uz. Dr. Ayfer Aydın
Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü


 

Sağlık Terimlerinde Ara