Uzm.Dr. Orhan Coşkun
Hepatit B hastalığının akut ve kronik olmak üzere iki ayrı formu bulunmakta. Birçok hepatit hastasının herhangi bir yakınması yokken yapılan kan tetkiklerinde karaciğer enzim yüksekliği saptanması ve bu nedenle tetkik edilmesi, evlilik öncesi ve iş başvurusunda bakılan hepatit testlerinin pozitif bulunması ile tanı konulur. Akut hepatit B'de hastada halsizlik, güçsüzlük, iştahsızlık, sarılık gibi şikâyetiler olabilir ve ya tamamen iyileşerek (%95'i) ya da kronik forma (%5) dönüşür. Kronik formdada ya inaktif taşıyıcı ya da aktif (hastalığı bulaştıran ve karaciğere zarar veren form) şeklinde seyreder. Kişinin karaciğer enzimleri (AST, ALT) yüksekse HBe Ag (+) se aktif form olduğunu düşündürür ve HBV DNA (virüsün DNA'sı çoğalma hızını gösterir) bakılır. HBV DNA yüksek bulunursa tedavi edilmesi gerekir. Tedavide Lamivudin ve interferon gibi ilaçlar kullanılır. Kronik formunda hiç bir şikâyet olmamasından, halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık gibi belirtilere, romatolojik hastalıkları, böbrek hastalığı bulgularına kadar değişen hastalık semptomlarına neden olabilir. Bu şekilde yakınmasız olan Hepatit B hastaları sessiz sedasız olarak zamanla karaciğer sirozu bulguları (karında şişlik, sarılık, kaşıntı vs.) ile doktora başvurabilmektedirler. Bir hepatoloji veya enfeksiyon hastalıkları polikliniğinden takip olmanızı ayrıca sizin ve diğer aile bireylerinin de hepatit olmadığı araştırılarak aşılanması gerekir.
Geçmiş olsun.