YEŞİM SERT KARAASLAN - Yaşam kalitesini bozan, ağrı ve kanamaya yol açan hemoroit rahatsızlığı, "Hemoroidal Arter Embolizasyonu" ismi verilen 20 dakikalık bir girişimsel radyoloji yöntemi ile kalıcı şekilde tedavi edilebiliyor.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Küçükay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, etkili, ağrısız, güvenli ve ameliyata ihtiyaç doğurmayan bir seçenek olarak tarif edilen yeni tedavi yöntemi hakkında bilgi verdi.
Halk arasında basur olarak bilinen hemoroidin, toplumda sık görülen sağlık sorunlarından biri olduğuna işaret eden Küçükay, farklı nedenlerle ortaya çıkabilen hemoroit hastalığını, "Anüs bölgesindeki atardamarlarla toplardamarlar arasında oluşan yüksek basınçlı bağlantı ve buna bağlı olarak anüsteki toplardamarlardaki ağrılı genişleme" olarak tanımladı.
Hemoroidin yaşam kalitesini bozan ve ağrıya yol açan bir durum olduğunu ifade eden Küçükay, şunları kaydetti:
"O bölgeye giden atardamarlar var. Bölgenin beslenmesini sağlıyor ve daha sonra toplardamar olarak geri dönüyor. Kanı kalbe doğru götürüyor. O düzeyde bağlantı damarları bulunuyor. Son yapılan çalışmalar, hemoroidli hastalarda, bu bağlantı damarlarının geniş olduğunu gösterildi. Bunun sonucunda atardamarlardaki basınç artışı, bir şekilde toplardamara yansıyor ama toplardamarın duvarı çok ince olduğu için bu basınç artışını karşılamıyor. Damar, zaman içinde genişlemeye başlıyor, kaşıntıya, ağrıya ve kanamaya yol açabiliyor."
Hemoroit sorununda, ilk olarak ilaç tedavisi uygulandığını dile getiren Küçükay, hiç tedavi yapılmadığında kanama ile karşılaşılabildiğini vurguladı. Küçükay, "Bu kişilerde kanama sıklığı artıyor, kimi zaman tuvalete çıkmadan da kanama görülebiliyor. Kanama oluştuğunda kişinin kan değerleri düşüyor, aşırı halsizlik, yorgunluk, kalp çarpıntısı gibi pek çok şikayet ortaya çıkabiliyor. Bazen pıhtılaşma denilen pıhtı atma görülebiliyor. Kaşıntı ise ciddi rahatsızlık verebiliyor. En önemlisi enfeksiyon da gelişebiliyor." uyarısında bulundu.
"Kasıktaki damardan girilerek yapılıyor"
Prof. Dr. Küçükay, hemoroit tedavisinin büyük bir kısmının anüs yoluyla uygulanan tedavileri kapsadığını ve bunların da hastayı konfor açısından rahatsız edebildiğini söyledi.
Hemoroit tedavisinde, "Hemoroidal Arter Embolizasyonu" olarak isimlendirilen yeni bir tedavi seçeneğinin uygulandığını belirten Küçükay, "Bu, genişlemeye yol açan basur damarlarının atardamar yolundan girilerek tıkanması işlemidir. Çok yeni, etkili, güvenli ve ameliyata ihtiyaç doğurmayan bir seçenektir." dedi.
Küçükay, söz konusu yöntemin cerrah ve gastroenterologların gözetiminde girişimsel radyologlar tarafından uygulandığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Kasıktaki atar damardan giriliyor ve makat bölgesini besleyen damarın içine ince borular yardımıyla giriliyor. Sonra onu besleyen damarlara ufak küreciklerle kalıcı olarak tıkama işlemi gerçekleştiriliyor.
Bu, atardamar yoluyla uygulandığı ve kalıcı olarak yapıldığından diğer tedavilere kıyasla tekrarlama olasılığı daha az. Diğer tedavilerin büyük bir kısmında, makat yoluyla yaklaşımda bulunuluyor ve oradaki toplardamara müdahale ediliyor. Bu yöntemde ise atardamar yoluyla ve kasıktaki damardan girilerek yapılıyor."
"Uygulama, yaklaşık 20 dakika sürüyor"
Söz konusu yöntemin genel anestezi altında yapılmadığına dikkati çeken Küçükay, "Hastalar, işlem esnasında monitörden seyredebiliyor. Bilinçleri açık oluyor. Uygulama sonrasında aynı gün taburcu olabiliyor. Ameliyata ve anesteziye bağlı yan etkiler olmuyor." diye konuştu.
Uygulamanın yaklaşık 20 dakika sürdüğünü, işlemin ağrısız ve acısız olduğunu anlatan Prof. Dr. Küçükay, tedavinin hastada şikayete neden olan her türlü evredeki hemoroit için uygulanabildiğini sözlerine ekledi.