Vejeteryan kelimesinin kökeni Latince "vegetus"tan gelir. Zannedildiği gibi "vegetable" yani sebze kelimesinden türememiştir. Vegetus; canlı, sağlıklı, hayat dolu anlamındadır. 1842'de oluşturulan tanımda; et, balık ve kümes hayvanlarının tüketilmediği, süt ürünleri ve yumurtanın ise tercihe bağlı olarak tüketildiği beslenme tarzına "vejeteryan beslenme" denilmiştir. Halk arasında sadece et yememek şeklinde düşünülen vejeteryan beslenmenin 7 ayrı türü mevcuttur:
1. Veganlar
Katı vejeteryan olarak da nitelenen bu grup, hayvanlardan elde edilen tüm gıda ve ürünleri kullanmayı reddederler. Buna süt, yumurta, bal ve jelatin gibi gıdalar da dahildir. Veganlar genellikle deri, yün, ipek gibi hayvansal ürünleri de kullanmazlar. Bu kişiler, insanların kendi zevk veya ihtiyaçları için hayvanların kullanılması fikrine karşıdırlar.
2. Lakto - Ovo Vejeteryanlar
Hiç bir hayvan etini yemezler, ancak yumurta ve süt ürünlerini tüketirler. Kuzey Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre, vejeteryanların %90-95'i bu gruba girmektedir (Lakto: süt, ovo: yumurta anlamındadır.)
3. Lakto Vejeteryanlar
Hayvan etini yemedikleri gibi, potansiyel bir hayata son veriyor olma kaygısıyla yumurta tüketmekten de kaçınırlar. Süt ve süt ürünlerine yasak yoktur.
4. Ovo Vejeteryanlar
Et, balık, süt ürünleri yemezler. Yumurta içeren vegan beslenmedir.
5. Meyve İle Beslenenler (Fruitarianlar)
Sadece botanik olarak meyve grubuna giren sebze ve meyvelerle beslenirler. Tüketilerek tohumlarını yayan bitkileri kullanırlar.
6. Yarı Vejeteryanlar
Sadece kırmızı et yemezler.
7 - Semi Vejeteryanlık
Sadece büyükbaş hayvanları, kırmızı eti yemezler; nadir olarak beyaz et tüketebilirler. Bazı balık (peskovejeteryan) ve kümes hayvanları yiyen vejeteryanlara da (pollovejeteryan) rastlanabilir.
Besin Gruplarının Tanımları ve Bunların Seçimlerindeki Tavsiyeler
Besin Grubu Yiyecek Maddesi Örnekleri Tavsiyeler
Tam tahıllar
Tahıllar: Buğday, mısır, yulaf, pirinç ve darı
Tahıl ürünleri: Ekmek ve makarna
Tam buğday ya da tam tahıl ürünleri tercih edilmeli.
Baklagiller
Fasulyeler ve bezelye: Soya, barbunya, lima fasulyesi, nohut fasulye, bezelye ve mercimekler.
Soya ve soya ürünleri:
Tofu, soya içecekleri ve yoğunlaştırılmış protein yiyecekleri
Kalsiyum, vitamin D ve vitamin B12 ile takviye edilmiş soya temelli süt alternatifleri seçilmeli.
Sebzeler
Tüm Sebzeler
Yeşil ve sarı sebzeler tercih edilmeli, pişmiş ya da çiğ sebzelerin her ikisinden de yenilmeli.
Meyveler
Tüm Meyveler
Meyve suyundan çok tam meyveleri tercih edilmeli.
Kabuklu yemişler ve çekirdekler
Kabuklu Yemişler: Badem, yerfıstığı, ceviz ve diğer kabuklu yemişler.
Çekirdekler: Ay çekirdeği, kabak çekirdeği ve diğer çekirdekler.
Yağlı tohumlar: Susam, yerfıstığı, badem
Derin yağda kızartılan yiyecekler yerine çiğ ya da kavrulmuş kabuklu yemişler ve çekirdekler yenilmeli.
Bitkisel yağlar
Bitki yağları: Mısır, zeytin, susam ve kanola
Susam, zeytinyağı ve kanola gibi tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olan sıvı yağlar tercih edilmeli.
Tropikal yağlar sınırlandırılmalı (Hindistan cevizi, palmiye içi yağı ve hurma yağı).
Hidrojenlendirilmiş yağlardan sakınılmalı.
Süt ve süt ürünleri
Süt, yoğurt ve peynir
Yağsız ve düşük yağlı süt ürünleri tercih edilmeli. Eğer süt ürünleri tüketilemiyorsa kalsiyum, vitamin D ve vitamin B12'nin güvenilir kaynaklarının yeterli tüketildiğinden emin olunmalı.
Yumurta
Yumurta sınırlanmalı ya da sadece yumurta akı kullanılmalı.
Tatlılar
Bal, şurup (pekmez, akçaağaç pekmezi ve keçiboynuzu), şeker, tatlandırıcılar, reçeller ve jöleler
Tatlılar azaltılmalı.
Vitamin B12
Diyetsel eklemeler ya da takviyeler yapılmış yiyecekler
Eğer yumurta ve süt ürünleri tüketilmiyorsa güvenilir bir kaynaktan vitamin B12 alınmalıdır.
Vejeteryan diyetleri tipik olarak hayvansal besinlerin dışlanması olarak tanımlanmasına rağmen sağlıklı bir vejeteryan diyeti, bitkisel besinlerin çeşitliliğinin ve bolluğunun öneminin vurgulandığı bir diyettir. Bitkisel besinler şunları kapsamaktadırlar: Tahıllar, kurubaklagiller (soya fasulyesi ve soyadan yapılan ürünler de dahil), sebzeler, meyveler, kabuklu yemişler, çekirdekler, bitkisel yağlar, tatlandırıcılar, şifalı bitkiler ve baharatlardır. Esasen, enerji ihtiyacını karşılayacak miktardaki tüm bitkisel yiyecek gruplarının geniş bir çeşitlilik içerisindeki günlük tüketimi, vitamin B12 ve muhtemelen vitamin D dışında insanların ihtiyacı olan tüm besin öğelerini sağlayabilmektedir. Bol miktarda bitkisel besin içeren diyetler, toplam ve doymuş yağlardan fakir; posa (lif), folat, antioksidan besin öğeleri (vitamin C, vitamin E ve karotenoidler), çeşitli fitokimyasallar ve koruyucu bileşiklerden zengindirler.
Tahıllar ve kurubaklagiller kronik hastalıkları önlemede önemli rol oynamaktadırlar. Eski epidemiyolojik çalışmalar, diyet posasını tahıl ve kurubaklagillerle almak şeklinde odaklanmıştır. Bu çalışmalar genellikle diyet posası alımıyla koroner arter hastalıkları riski arasındaki ters ilişkiyi göstermiştir. Diyet posası ile kolon kanseri ve diğer kanserlerin ilişkisi üzerine yapılan çalışmalarda da genellikle ters ilişkiler gözlenmiştir. Bu ters ilişkiler daha çok tahıllardan kaynaklanmaktadır.
Rafine edilmemiş ve en az oranda işlenmiş yiyecekler tercih edilmektedir, çünkü bunlar rafine edilmiş ve işlenmiş besinlere göre daha fazla vitamin, mineral ve diyet posası içermektedirler. Beyaz pirinç, beyaz un ve özellikle beyaz şekerin çok az besin değeri vardır. Esmer pirinç, tam buğday unu ve buğday tohumu, pekmez ve bal ile kıyaslandığında bu durum açıkça ortaya çıkar. Sebze, meyve, kabuklu yemiş ve baklagillerin çoğu en az oranda işlenerek tüketilebilmesine rağmen, tahıllardan elde edilen yiyecekler için bu böyle değildir. Tam tahılların kalp hastalığı, bazı kanserler ve diyabet riskini düşürdüğü bulunmuştur. Rafine edilmemiş ve en az oranda işlenmiş yiyecekler, sağlığı iyileştirmek ve hastalıkları önlemek için gerekli olan maddeleri rafine edilmiş yiyeceklere göre miktar ve nicelik açısından daha iyi karşılamaktadırlar. Diğer yandan, takviye edilmiş ve zenginleştirilmiş bazı bitkisel temelli besinler (vitamin B12 takviyesi yapılmış hazır kahvaltılık tahıllar ve kalsiyum takviyesi yapılmış portakal suyu gibi) bazı kişiler için vejeteryan diyetleriyle beslenme açısından iyi bir yardımcıdırlar. İşlenmemiş tahıllar, saf halde kepek, kepekli buğday unu hem bağırsakları çalıştırma açısından, hem de kolesterolü düşürmesi açısından önemlidir.
Bebekler (0-1 Yaş)
Vejeteryan annelerin sağlıklı bir şekilde emzirilen çocukları genelde doğumdan sonra ilk altı ay içinde gelişmektedirler. Bazı bulgular vejeteryan annelerin sütlerinin vitamin D ve vitamin B12 açısından yetersiz olduğunu ve bunun da bebeğin ihtiyacını karşılayamadığı göstermiştir. Eğer böyle bir eksiklik varsa bu eksiklik mutlaka dışarıdan takviye edilmelidir. Formülalarla ya da anne sütüyle beslenen vejeteryan annelerin çocuklarında sağlık problemleriyle nadiren karşılaşılmaktadır.
0-1 yaş grubu bebeklerin enerji ve besin öğesi gereksinimleri oldukça yüksektir. Bu nedenle bebeklerin enerji ihtiyaçları konsantre kaynaklarla azar azar, sık sık beslenilerek karşılanmalıdır, çünkü bebeklerin kapasitesi fazla miktardaki yiyeceği alamamaktadır. Bebeklerin protein ihtiyaçları da oldukça fazladır. Anne sütü veya formülalar ilk 8 ay bebekler için protein sağlayan başlıca kaynaktır. Protein kaynaklarının amino asit içeriklerine dikkat edilmeli ve amino asit örüntüsü dengelenecek şekilde besin kombinasyonları oluşturulmalıdır. Özellikle vegan bebeklerin kalsiyum, vitamin D, vitamin B12 ve proteinin iyi kaynaklarına ihtiyaçları vardır. Ek besinlere 6. aydan önce başlanmamalıdır ve 6. aydan sonra bebeklerin diyetlerine demir kaynakları eklenmelidir, çünkü anne sütü veya formülalar uzun süre yeterli miktarda demir sağlayamamaktadır. Bebeklere tuz verilmemelidir, çünkü onların böbrekleri henüz yeterli olgunluğa ulaşmamıştır.
Okul Öncesi Çocuklar (1-5 Yaş)
Okul öncesi çocukların diyetleri artık süte bağımlı değildir. Bu çocuklar yemek yeme alışkanlıklarını ebeveynlerini veya bakıcılarını taklit ederek kazanmaktadırlar. Bazı okul öncesi çocuklar, ebeveynleri vejeteryan olmamasına rağmen doğuştan hayvansal yiyecek tüketmeye duyarlıdırlar ve bazen her tür eti reddetmektedirler.
Okul öncesi dönem boyunca büyüme ve gelişme çok hızlı olduğu için bu çocukların diyetlerini iyi ayarlamak çok önemlidir. Besin öğelerinden kalsiyum, demir, çinko, protein, vitamin B12 ve vitamin D'ye çok dikkat edilmelidir. Bu dönemde enerji ihtiyacı oldukça yüksektir.
Eğer çocuk vejeteryan diyet tüketiyor ve bunda direniyorsa çocuğun enerji ve besin öğesi ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çocuğun diyetinde çeşitlilik sağlanmalıdır. Yetişkinler için önerilen yüksek posa ve düşük yağ içeren diyet bu çocuklar için uygun değildir, çünkü bu diyet enerji ve besin öğelerini yeterli yoğunlukta içermemektedir. Ailenin yemek yeme alışkanlıkları üzerinde durulmalıdır. Çok fazla şeker ve tuz içeren besinlerden sakınılmalıdır. Bu yaşlarda çocukların tatlı yiyecekleri sevmeleri önlenmelidir, çünkü şeker diş çürüklerine neden olmaktadır. Cips gibi çok tuzlu yiyecekler ve çerez türü tuzlu yiyeceklerden de sakınılmalıdır. Bu çocuklara besin değeri yüksek ve yoğun enerji içeren besinler verilmelidir. Yemek aralarında besleyici hafif yiyecekler verilerek bu çocukların yeterli beslenmesi sağlanmalıdır.
Okul Çağındaki Çocuklar (5-12 Yaş)
Okul çağındaki bir çocuğun beslenme alışkanlıklarını ve tat tercihini ailesinin yemek yeme alışkanlıkları belirlemektedir. Çocuklar bu yaşlarda yiyeceklerini kendileri seçebilmekte ve et tüketip tüketmeyeceklerine kendileri karar verebilmektedir. Bu çağdaki çocuklar yaşıtlarıyla yüksek bir etkileşime sahip olabilmektedir.
Yetişkinlerde görülen kalp hastalıkları gibi beslenmeyle ilgili hastalıklar çocukluk döneminde başlamaktadır. Bu çağdaki çocukların diyetlerindeki yağ oranı azaltılmalı ve yeterli miktarlarda posa almaları sağlanmalıdır. Çocukların sebze ve meyveleri bolca tüketmeleri sağlanarak, ihtiyaçları olan esansiyel vitamin ve mineraller zengin kaynaklardan sağlanmalıdır. Yapılan bilimsel çalışmalarda Britanya'daki okul çağı çocuklarının yağ ve şekeri çok, diyet posası, demir ve kalsiyumu ise yetersiz tükettikleri bildirilmiştir. Bu da onların yemek yemeden uzaklaşma eğiliminde olduklarını göstermektedir.
Vejeteryan çocukların diyetleri düşük yağ ve yüksek posa içermektedir. Küçük çocuklarda diyet gereksinimden daha çok posa içerirse çinko, demir, kalsiyum gibi minerallerin ve diğer besin öğelerinin emilimi engellenmektedir. Küçük çocukların diyetine kepek eklenmemelidir.
Vejeteryan çocukların büyümesi üzerine yapılan çalışmalar bu çocukların büyümesinin hemen hemen iyi olduğunu ve et tüketen bazı vakalardan bile iyi olduğunu göstermiştir. Vejeteryanlar ileri yaşlarda kalp hastalığı, kanser ve hipertansiyon gibi sağlık problemleriyle daha az karşılaşmaktadırlar.
Okul çağında büyüme ve gelişme devam etmektedir ve bu nedenle bu çocukların enerji ve besin öğesi ihtiyaçları yetişkinlerinkinden daha fazladır. Protein büyüme için önemli bir besin öğesidir. Proteinler amino asit örüntüleri doğru dengelenerek alınmalıdır. Okul yıllarında ergenlik dönemi başlamaktadır. Adölesan büyüme ataklarından sonra çocuklar için büyüme ve beslenmeyle ilgili riskler azalmaktadır.
Öneriler
Vejeteryan diyetleri B12 vitamini preparatlarıyla desteklenmelidir. Özellikle çocuklarda vitamin B12 alımının sağlanması için balık gibi hayvansal besinlerin tüketilmesi sağlanmalıdır. Vejeteryan gebe ve emzikli anneler kemik demineralizasyonu ile karşılaşmamak için kalsiyumdan zengin yiyecekler ya da kalsiyum preparatları tüketmelidirler.
Gebelik sırasında demir preparatları kullanılmalıdır ve bebeklere 6. aydan sonra demirden zengin yiyecekler verilmeye başlanmalıdır. Hem demirin en iyi kaynağı kırmızı ettir, bu nedenle demir eksikliği anemisi gelişmesinin önlenmesi için çocuklar kırmızı et tüketmeye de teşvik edilmelidirler. Vejeteryanlarda bitkisel demirin emiliminin artırılması için diyette C vitamini kaynakları bulundurulmalı, sebzelerin hazırlanması ve pişirilmesi sırasında C vitamini ve diğer vitamin kayıplarını azaltılması için önlemler alınmalı ve yemekle birlikte çay ve kahve gibi demir biyoyararlılığını azaltan içecekler tüketilmemelidir.
Vejeteryanlar D vitamini ihtiyaçlarını karşılamak için mutlaka güneş ışınlarından faydalanmalıdırlar. Vejeteryan diyetlerinin linoleik/ a (alfa) -linolenik asit oranının 4:1 ile 10:1 arasında olması sağlanmalıdır. Veganlar çiçek yağı yerine a (alfa)-linolenik asitten zengin kanola yağı ve soya yağı kullanmalı, ceviz ve yeşil yapraklı sebzeler tüketmelidirler. Düşük doğum ağırlıklarının önlenmesi için vejeteryan annelerin enerji alımları artırılmalıdır. Çocuklar için en uygun vejeteryan beslenme tipi lakto-ovo vejeteryanizmdir. Vejeteryan çocuk ve gençlerin diyetine süt, yumurta, peynir, badem, ceviz gibi çinkodan zengin besinler eklenmelidir.
Vejeteryan çocukların protein ihtiyaçları karşılanırken amino asit örüntüsü dengelenecek şekilde besin kombinasyonları oluşturulmalıdır. Ayrıca, soya ve diğer kurubaklagillerde bulunan protein sindirimini engelleyici etmenlerin yok edilmesi için pişirme ilkelerine özen gösterilmelidir.
2 yaşındaki ve daha küçük çocukların posa alımları sınırlanmalıdır. Posa alımı bazı minerallerin emilimini engellediği için vejeteryan diyetlerde posa alımının azaltılması sağlanmalıdır. Vejeteryan ebeveynler çocuk beslenmesi konusunda çok iyi bilgilendirilmelidir ve vejeteryan ebeveynlere çocuklarının sağlıklı büyümesi için ete de ihtiyaçları olduğu kesin bir şekilde belirtilmelidir.
Çocuklar kesinlikle katı vejeteryan diyetlerle beslenmemelidirler. Kendi istekleriyle vejeteryan olan ve diyetlerini devam ettirmeye direnen çocuklar söz konusu ise bu çocukların diyeti mümkün olduğunca açılmaya çalışılmalıdır. Eğer bu başarılamıyorsa eksikliği görülen besin öğeleri diyetlerine preparat olarak eklenmelidir. Ayrıca vejeteryan çocukların büyümeleri çok yakından izlenmelidir. Vejeteryan diyetler gençlerde menstrual siklus düzensizliklerine neden olmaktadır. Bu da ileride daha farklı sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Bu nedenle vejeteryan diyetleri tüketen çocuklar sürekli olarak izlenmelidirler.