Dr. Gamze Yılmaz, “Fibromiyalji Tüm vücutta yaygın ağrı, yorgunluk, ağrılı noktalar ve sabah tutukluğu ile karakterize kas iskelet sistemi hastalığıdır. Hastalık sıklığı yüzde 1-2 olup yaşla artar. Hastaların yüzde 60-90'ı kadındır ve ortalama hastalık yaşı 30-60 arasında değişir” dedi.
Hastalığın nedeninin tam olarak bilinmediğini belirten Yılmaz, “Yapılan çalışmalarda geçirilen grip benzeri viral enfeksiyonlar, trafik kazası gibi fiziksel ve duygusal travmalar sonrasında veya bazı ilaçların, özellikle kortizonlu ilaçların kesilmesi sonrasında hastalık sıklığının arttığı görülmüştür” diye konuştu. Hastalığa yakalanan kişilerin genelde yaygın vücut ağrısı şikayetiyle doktora başvurduklarını ifade eden Yılmaz, “Ağrıyan bölgeyi tam olarak tayin edemezler. Ağır hava değişiklikleri, kişinin moral durumu, fiziksel veya duygusal stresler, uyku süresi veya kalitesinden etkilenir. Ağrıdan sonra en sık görülen diğer semptom yorgunluktur. Uyku değişiklikleri ağrıyı etkileyen bir faktör olmasının yanında Fibromiyalji sendromunun da bir parçasıdır. Özellikle uykuya dalmada ve devamlılığında güçlük görülür. Hastalar sabah kalktıklarında dinlenemediklerinden yakınırlar. Sık olmamakla beraber kronik baş ağrısı, bağırsak sistemi bozuklukları, fizik muayene bulgusu uyuşma, 30 dakikayı aşmayan sabah tutukluğu, depresyon görülebilir” dedi. “Fibromiyalji tanısında en az 3 aydır devam eden yaygın vücut ağrısı, vücudun her iki yanında, belin altı ve üstünde olacak şekilde yaygın ağrı, omurga ağrısı (Boyun, göğüs ön bölümü, sırt veya bel), parmak basmak ile 18 ağrılı noktanın 11'inde hassasiyet olması gerekir” diyen Yılmaz, tedavisiyle ilgili ise şunları söyledi: “Hastalığın kesin tedavisi yoktur, ancak uygulanan tedavi yöntemleri ile hastalar ağrıyı daha az algılar ve yaşam kalitelerini yükseltirler. Hastalığın tedavisinde öncelikle hasta eğitimi önemlidir. Hastalığın fiziksel bir fonksiyon bozukluk yapmadığı, yaşam süresini etkilemediği unutulmamalıdır. Fibromiyaljinin tedavisinde ilaç tedavisi daha çok hastanın şikayetlerine yönelik uygulanır. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler, kas gevşeticiler, antidepresanlar tercih edilir. Fizik tedavi ajanlarının yanında egzersizler (yürüyüş, koşu, bisiklet egzersizleri) önerilir. Egzersizler ağrıyı kontrol altına almaktan çok hastaların fiziksel fonksiyonlarını arttırır, ağrılı noktaların algılanmasını azaltır. İlaç dışı tedaviler arasında gevşeme ve uyum tedavileri uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinin kombine olarak uygulanmasının daha faydalı olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.”