Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy, geçen yıl sonu itibarıyla ülkede toplam 74 bin 475 diyaliz hastasının bulunduğunu bildirdi.
Türk Nefroloji Derneğince düzenlenen 34. Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi, Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm merkezindeki bir otelde başladı.
Prof. Dr. Arınsoy, kongre dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, 2016 sonu itibarıyla Türkiye'de 56 bin 687'si hemodiyaliz, 3 bin 508'i periton diyaliz ve 14 bin 280'i böbrek nakil olmak üzere toplam 74 bin 475 diyaliz hastasının bulunduğunu söyledi.
Bunların yaklaşık yüzde 80'inin hemodiyaliz hastası olduğuna işaret eden Arınsoy, diyalize yeni başlayanların sayısının 8 bin 900 olduğunu, bunların da yüzde 38'inin şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliği çektiğini dile getirdi.
Arınsoy, 345 Suriyeli hastanın da kronik diyaliz tedavisi gördüğünü belirterek, "Suriyeli göçmenlerden ücret alınmıyor, devlet ödüyor. 'Acaba daha mı az yaşıyorlar?' diye kendi diyaliz hastalarımızla karşılaştırdık. Veriler başarılı olduğumuzu gösterdi. Onların tek avantajı Türk hastalara göre daha genç olmaları. Bu nedenle ölüm oranları daha düşük, diyalizle yaşama şansları daha yüksek çıktı. Beslenme yönünden ise kötü çıktılar." dedi.
Derneğin İkinci Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen ise geçen yıl toplam 3 bin 416 böbrek naklinin yapıldığını, bunlardan 2 bin 637'sinin canlı vericiden, kalanının ise kadavradan gerçekleştirildiğini söyledi.
Türkmen, "2016'da yapılan böbrek nakli sayısı, yaşanan artışa rağmen ihtiyacın altındadır. Hastaların bin 182'si diyalize başlamadan direkt nakille tedavi oluyor. Bu tercih edilen bir yöntem. Akraba dışı canlı nakil oranları da artıyor. Canlı vericilerden böbrek nakli başarısı yüzde 90 iken, kadavradan başarı yüzde 75'tir. Bu oranların iyileştirilmesi gerekir." diye konuştu.
Tuz kullanımı
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Altun da sağlıklı yaşam için günde 5-6 gram tuz alınmasının yeterli olduğunu vurguladı.
Türkiye'de aşırı tuz kullanımı olduğunu belirten Altun, bunun hem kan basıncını yükselttiğini hem de kalp-damar hastalıklarına, inmeye ve kronik böbrek rahatsızlığına yol açabileceğini ifade etti.
Altun, "Günlük tuz tüketiminin yaklaşık 6 gram azaltılmasıyla inmeye bağlı ölümlerin yüzde 20-25, kalp krizine bağlı ölümlerin yüzde 10-15 oranında azaltılabileceği öngörülmektedir." dedi.
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Siren Sezer de obezitenin böbrek yetmezliğini artırdığını dile getirdi. Sezer, "Özellikle gövdesel kilo alanlarda böbrek hastası olma riski yüzde 40 artıyor. Fazla kilolu olanlarda böbrek yetmezliği riski 1,7 kat, obezlerde 3,5 kat, morbid obezlerde ise 7 kat artıyor." bilgisini verdi.
Kongre yarın sona erecek.