Travmanın İlacı EMDR Terapisinde!

Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Psikolog Dr. Ayşegül Önk Eray, anlatıyor.

Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Dr. Ayşegül Önk Eray, olumsuz hayat deneyimleri ve arka arkaya gelen şiddetli travmaların insan beyninin biyokimyasal dengesini bozabildiğini ve psikiyatrik rahatsızlıkları tetiklediğini belirterek, çözüm olarak EMDR terapisini önerdi. Eray, “EMDR terapisi tamamlandığında beyin hastanın başa çıkamadığı, donmuş halde duran bilişsel çarpıtmaları, çarpık algılamaları, içinde yaşanılan zamana ait pozitif bakış açısıyla değiştirebiliyor” dedi.

Olumsuz hayat deneyimleri ve arka arkaya gelen şiddetli travmaların insan beyninin biyokimyasal dengesini bozabildiğine ve psikiyatrik rahatsızlıklara neden olabildiğine dikkat çeken uzmanlar, çözüm için EMDR yani ‘Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme’ tekniğini içeren özel terapiyi öneriyor. Şiddetli travmaların beynin doğal bilgi işleme sürecini tıkayabildiğini, bu durumda travmatik deneyimlerle ilgili algı, duygu, inanış ve anlamların sinir sistemi içinde kilitlenip kaldığını vurgulayan Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Psikolog Dr. Ayşegül Önk Eray, EMDR terapisiyle travmanın beyinde yarattığı fizyolojik sıkıntıyı gidermede etkin sonuçlar alınabildiğini açıkladı. EMDR terapisi tamamlandığında beynin hastanın başa çıkamadığı, donmuş halde duran bilişsel çarpıtmaları, çarpık algılamaları, içinde yaşanılan zamana ait pozitif bakış açışıyla değiştirmesini sağladığını belirten Eray, “Böylece yeni ve doğru bilgiler bilince akmaya devam edebilir. Travma tedavi edildiğinde geçmişle hesaplaşma biter, bireyin daha normal bir yaşam sürdürebilmesi sağlanır. EMDR terapisi, kişinin kendisine ait iyileşme mekanizmalarını harekete geçirmesini sağlar” diye ifade etti.

Davranış değişikliğine neden olabilir!

EMDR’nin bütün iyi işleyen psikoterapi yaklaşımlarında olduğu gibi tedavinin sonunda hastalarda davranış değişikliğine neden olabildiğini aktaran Eray, şunları söyledi: ”En önemli özelliği ise iyileşmeyi daha hızlı gerçekleştirebilmesi. Özellikle ilk başlarda travma tedavisi yönünde geliştirilmiş ve etkinliği kanıtlanmış olmasına karşın günümüzde birçok ruhsal rahatsızlığın tedavisinde de etkin bir şekilde kullanılıyor.” İnsan beyninde travmaya neden olabilecek konu ve olaylarla ilgili olarak; doğal afetler, savaş, cinsel ya da fiziksel saldırı, işkence, trafik/iş kazası, kanser gibi kronik hastalık teşhisi, bir yakının ya da yakınların kaybı gibi örnekleri veren Ayşegül Önk Eray, her travmatik olayın herkeste aynı etki ve sonuca neden olmayacağı konusuna dikkat çekti.

Genetik yatkınlık, aile hikayesi, sosyal destek faktörleri etkili

Travmanın şiddeti yanında kişinin genetik yatkınlığı, ruhsal olgunluğu, stresle başa çıkabilme kapasitesi, aile hikayesi, sosyal destekler gibi faktörlerin travma yaşayan bireyde ileride
psikiyatrik rahatsızlıkların gelişip gelişmeyeceğini belirlediğine dikkat çeken Eray, şöyle devam etti: “Travma çok farklı psikiyatrik belirtilere ve rahatsızlıklara neden olabilir. Akut stres tepkisi, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), travmatik yas, depresyon, alkol-madde kullanım bozuklukları, anksiyete ile ilgili rahatsızlıkları ortaya çıkarabilir veya eski psikiyatrik rahatsızlıkları alevlendirebilir. Bunların içinde sık görülen rahatsızlık ise ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu’. ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu’ olan hastaların yüzde 80’inde başta depresyon olmak üzere, panik bozukluk, sosyal fobi gibi rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir.”

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler