Tiroid kanseri, tiroid nodüllerindeki hücrelerden köken alır. Bütün kanserler içinde yaklaşık %1 oranında görülmektedir ve son yıllarda görülme sıklığı artmaktadır. Kadınlarda, erkeklere oranla 4 kat fazla görülmektedir.
Tiroid kanserinin papiller, foliküler, medüller ve anaplastikolmak üzere 4 tipi mevcuttur. Papiller kanser en sık görülen ve klinik gidişi en iyi olan tiroid kanseridir. Tüm tiroid kanserlerinin % 75'ini oluşturur. En sık 20 – 40 yaşlarında görülür. Foliküler tiroid kanseri ikinci sıklıkla görülür. Papiller kanserden daha kötü karakterdedir. Tiroid kanserlerinin% 15-20'sini oluşturur. Daha çok 50 yaşından sonra görülür. Medüller tiroid kanseri tiroid kanserlerinin % 10'nu oluşturur ve papiller ve folliküler kanserden daha hızlı seyreder. Anaplastik tiroid kanserleri en kötü seyreden tipidir. Özellikle ileri yaşlarda görülür. Tiroid kanserli hastaların büyük bir kısmında kansere ait herhangi bir şikayet vebelirti görülmez. Tiroidde bulunan nodüllerin ultrasonografi ile saptanması ve ince iğne biopsisi yapılarak tanının konması ile ortaya çıkar. Ancak hastaların bir kısmında boyunda şişlik (nodül), boyun lenf bezlerinde büyüme, ses kısıklığı, solunum sıkıntısı, yutma güçlüğü görülebilir.Tiroid kanseri tanısı nasıl konur?Boyunda tiroid bölgesinde nodül veya guatr şikayeti ile başvuran hastalarda, boyun bölgesinin ultrason ile incelenmesi yapılmalıdır. Tiroidde kanser açısından şüpheli nodül olup olmadığı ve boyunda kötü görünümlü lenf bezi bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Kanser şüphesine yol açan tiroid nodüllerinden ultrasonografi eşliğinde ince iğne aspirasyon biopsisi yapılarak patolojik inceleme ile tanı kesinleştirilmelidir.Tiroid kanserinin tedavisi nasıl yapılır?Tiroid kanseri tanısı konulunca ilk yapılacak tedavi ameliyatıdır. Lenf bezlerine atlamamış evrede total tiroidektomi yapılarak tüm tiroid bezinin çıkartılması yeterlidir. Eğer hastalık boyundaki lenf bezlerine metastaz yapmış ise boyun disseksiyonu adı verilen ameliyat yapılarak tiroid bezi ile birlikte lenf bezleri de çıkartılmalıdır. Gerekli olduğunda cerrahiden sonra, tedaviye radyoaktif iyot tedavisi ve hormon ilaçlarıyla devam edilir.