Tatlı krizi ile başa çıkmanın yolları

Çamlıca Erdem Hastanesi'nden Diyetisyen R. İrem Uysal, sıklıkla karşılaştığımız tatlı krizleri ile başa çıkmanın yollarını anlattı.

Genellikle birçoğumuz, sıklıkla başımıza gelen tatlı krizlerine çözüm bulmakta çoğu zaman güçlük çekiyoruz. Tatlı krizleri; psikolojik, metabolik ya da beslenme alışkanlığı altyapılı nedenlerden kaynaklı meydana gelebiliyor olabilir. Örneğin; yoğun iş temposundan kaynaklanan stres, regl öncesi sendromu, çocukluk çağındaki hatalı beslenme alışkanlıkları, hipoglisemi ve insülin direnci başta olmak üzere bazı metabolik bozukluklar da kan şekerindeki düzensizliğe ve bunun sonucu olarak tatlıya yönelimin artmasına yol açabiliyor. Aralıklı yaşanan tatlı krizleri sorun teşkil etmezken, bu aralıklar sıklaştıkça kişide kilo artışı, yorgunluk, insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıkları gibi ciddi problemler görülebileceğini söyleyen Dyt. İrem Uysal sözlerine şöyle devam etti:"Tatlı krizleri eğer sıklıkla karşılaştığınız bir sorun ise atılması gereken ilk adım, herhangi bir sağlık probleminin olup olmadığının araştırılmasıdır. Eğer altta yatan bir neden var ise buna yönelik tedaviyle birlikte yapılacak beslenme değişikliği, tatlı krizi atakları ile başa çıkmanızı sağlar. Beslenme değişikliği için şu önerilerde bulunabilirim:

BASİT KARBONHİDRAT YERİNE KOMPLEKS KARBONHİDRATLARI TERCİH EDİN

Basit karbonhidratlar grubunda yer alan rafine un, pirinç, şeker ve şeker içeriği yüksek tüm yiyecek ve içecekler kan şekerinin çabuk yükselip, ani düşmesine neden olur. Kompleks karbonhidratlar ise kana daha yavaş geçerek, kan şekerini daha ılımlı yükseltir. Dolayısıyla kan şekerinde ani dalgalanmalar yaşanmaz. Tam tahıllar, bulgur, tam tahıllı ekmekler, tam buğday makarna, yulaf, kurubaklagil ve kepekli ürünler gibi kompleks karbonhidratlar tatlı istekleri ile başa çıkmada en iyi karbonhidrat seçimidir.

ANA VE ARA ÖĞÜN SAATLERİNİ GÜNLÜK RUTİNİNİZ DOĞRULTUSUNDA DÜZENLEYİN

Ara ve ana öğün saatlerini düzenlemek kan şekerinin dengede kalmasını sağlar. Uzun süre açlık durumlarında kan şekeri düşer. Bunun sonucunda da vücut en hızlı biçimde enerji alabileceği yani yüksek karbonhidrat içeren besinlere yönelim gösterir, dolayısıyla tatlı isteği de artar. İhtiyaç doğrultusunda günlük beslenme rutinine eklenilen ara öğünler bir sonraki öğünde porsiyon kontrolü sağlamakta yardımcı olmakla beraber sağlıklı besin seçimleri yapmada da yardımcı olacaktır.

ÖĞÜNLERİNİZDE LİFLİ BESİNLERE YER VERİN

Posa yani diyet lifi içeren besinler mide boşalmasını geciktirerek, daha uzun süre tok kalmaya sebep olurken, şekerin kana daha uzun sürede geçmesini sağlayıp, kan şekerinde meydana gelebilecek ani dalgalanmaları önler. Günlük beslenmenize tam tahıllı ürünler, sebze, meyve, kurubaklagil ekleyerek posa alımını arttırabilirsiniz.

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler