"KAN AKIMININ DURMASI KRİZE YOL AÇIYOR"
Kalbimizi besleyen damarlara koroner damarlar denildiğini ifade eden Prof. Dr. Okutan, "Normalde bu damarlar, kan akışına engel olmayacak şekilde tamamen açık çalışmaktadır. Fakat aterosleroz (damar sertliği) oluşmaya başlamışsa zaman içerisinde kan akımı bozulmaktadır. Kan akımının durmasıyla kalp krizi ve kalp krizine bağlı ölümler meydana gelebilmektedir. İş hayatında da özellikle 35 ve 65 yaş grubunun aktif olarak çalıştığını düşünürsek; kariyerlerinin üst noktasında olan ve stres hormonlarının yüksek seyrettiği insanlarda kalp-damar hastalıkları oldukça sık görülmektedir" şeklinde konuştu.ERKEKLERDE KORONER KALP HASTALIĞI DAHA FAZLA GÖRÜLÜYORKoroner kalp hastalığının risk faktörlerini ikiye ayırdıklarını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Okutan, "Değiştirilemez risk faktörlerinde yaş, önemli bir faktördür. Kadınlarda 40, erkeklerde ise 35 yaşından sonra sıklıkla kalp hastalıkları, koroner kalp hastalıkları görülme sıklığı artmaktadır. Erkeklerde koroner kalp hastalığı daha fazla kadınlarda biraz daha azdır. Fakat menopoza kadar avantajlı olan kadınlar, menopozdan sonra bu avantajı kaybetmektedir. Burada yapılacak şey insanların değiştirilemez risk faktörlerini gözden geçirmeleridir. Bunlardan birisi aile hikâyesidir" ifadelerini kullandı."SİGARA ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ"Sigaranın da değiştirebilir risk faktörü olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, "Eğer hasta sigara, puro, pipo nargile vb. tütün ürünü kullanıyorsa kalp-damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüne sahiptir. Yine kan yağlarına baktığımızda total kolesterol değerinin yüksek