Kalp hastaları, stent taktırdıktan sonra, yaşamlarına gerekli özeni göstermeyebiliyor.
Oysa stent taktırdıktan sonra da kalp sağlığına dikkat edilmesi gerekiyor. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Şevket Görgülü, “Hastalar stent taktırınca, kalplerinin sıfırlandığını sanıyor. Alkole, sigaraya, kötü beslenmeye devam ediyor. Spor yapmıyor. Oysa kalp hastaları, kötü yaşam koşullarını sürdürerek sadece kalp krizi riskini artırıyor!
Kalp damar hastalarının her zaman yüksek riskler taşıdığını belirten Doç. Dr. Görgülü, 10 yıl içinde bu hastaların kalp krizi geçirme, kalp damar hastalığının ortaya çıkması, hastalığın ilerlemesi, kalp krizinden ve beyin felcinden ölme riskinin yüzde 20 ve üzerinde olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Görgülü, stent takılan hastaların, bundan sonra da yaşamlarına dikkat etmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulunuyor:
Kan şekeri düzeyinizi 100 mg/dl’de tutmaya çalışın
Hemoglobin A1C değerinizi yüzde 7’nin altında tutun
Kötü kolesterol (LDL) değerinizin 100’ün altında olmasını sağlayın
Büyük tansiyon değerinizin 120 mmHg’nin altında olmasına gayret edin
Fazla kilolarınızdan tıbbi beslenme programı ve düzenli egzersizle kurtulun
Sigarayı en kısa sürede bırakarak damar sağlığınızı koruyun
Mutlaka düzenli egzersiz yaparak kilo, tansiyon ve kan değerlerinizin kontrolüne yardımcı olun
Kalp krizi geçiren hastalara balon anjiyoplasti ve stent uygulanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Görgülü, bu yöntemlerin kalp krizi esnasında uygulandığında hastaların ömrünü uzattığını söyledi. Diğer durumlarda ise hastaların stente uygun olup olmadığını anlamak için şikayetlerine bakmak gerekiyor.
Kalp damarlarındaki tıkanıklığın derecesi, ciddi bir sıkıntı oluşturup oluşturmadığı stentin takılmasını gerektirebiliyor. Kalp damarlarındaki ciddi darlıklar, göğüste baskı, yanma, sıkışma hissi, boğaza ve sol kola yayılan ağrı şeklinde ortaya çıkıyor. Kararlı göğüs ağrısı denilen bu durum saptandığında, ciddi darlık ortaya çıkmışsa, hasta ilaç tedavisi kullanmak istemiyorsa, ilaca rağmen şikayetleri devam ediyorsa o zaman müdahale gerekiyor.
Bu durumda daha çok stent kullandıklarını anlatan Doç. Dr. Görgülü şöyle konuştu: “Balonla damar yeterince açılamazsa ve damar yırtılmaları olursa, balondan sonra stent kullanılması şart. Eğer damar stent geçmeyecek kadar darsa, balonla genişletip sonra tekrar daralmasını önlemek için stent takıyoruz. Damardaki darlığın yüzde 70’den fazla olması gerekiyor. Şikayetlerin yapılacak işlemle geçeceğini düşünüyorsak uyguluyoruz.”
Stent yapılmaması gereken durumlar da var. Darlık ciddi değilse ve bu durum anjiyografi ile tespit edildiyse, o zaman stent takılmaması gerekiyor.
Bunun dışında hasta istemiyorsa stent takmadıklarını belirten Doç. Dr. Görgülü, “Hasta daha önce taktırmışsa ve şikayetlerinin geçmediğini düşünüyorsa, ancak şimdiki durumuna bakıldığında stent takılması mutlaka gerekliyse bunu hastalara anlatmak lazım. Risklerini, avantajlarını anlatıp bilgilendirdikten sonra kararı hastaya bırakmak daha doğru” dedi. Ciddi damar darlığı olmayanlara stent uygulanmaması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Görgülü, çok küçük damarlara da stent takmadıklarını söyledi.