"2015 yılında ayağımın altında ufak bir yara çıktı. Önce önemsemedim, ağrılarımın arttığı noktada hastaneye gitmeye karar verdim. Ayağımın altındaki yara sonra baş parmağıma sıçradı ve orada enfeksiyon yüzünden ayak başparmağım simsiyah bir hale geldi.
İlk gittiğim özel hastanede doktorlar, yaradaki enfeksiyonun yayıldığını ve ayak başparmağımın kesilmesi gerektiğini söylediler. Hastane sonra yarayı temizleyemeyeceğine karar verdi ve bir başka hastaneye beni yönlendirdi. Gittiğim yer ise ayağın diz altından kesilmesi gerektiğini belirtti. Umudumuzu yitirmeden bu sefer bir kalp-damar hastanesine başvurduk orada ise yarayı açık bıraktılar ve bütün ayağım enfeksiyon kaptı. Daha sonra başka bir hastanede yarayı temizlediler ama oksijen tedavisi gerektiğini ve başka bir hastaneye gitmemiz gerektiği bize söylendi. Oksijen tedavisi sonrası herhangi bir iyileşme olmayınca başka bir hastaneye daha gittik ve orasıda ayağımın diz altından kesilmesi gerektiğini açıkladı. 2 hastane daha gezdikten sonra sol ayağımın bir kısmı diz altından kesildi.
Ayağım kesilip eve geldikten 2 gün sonra tam herşey bitti derken yaram yine kararmaya başladı. Yaramdan tekrar koku ve akıntı gelmeye başladı. Kontrole gittiğimde ise doktorum bu kez diz üstünde bacağımın kesilmesi gerektiğini söyledi. Buna karşı çıkan oğullarım bu alanda araştırmaları sonucu Deniz Hanım'a ulaştı. Deniz Yahcı Hanım'ın yara bakım ekibiyle şans eseri tanıştık ve hemen ayağıma tedaviye başladılar." diyor.
Ayağım kesildi ama enfeksiyon devam etti
Hüseyin Kaya, Anadolu yakasında tam olarak 9 hastane gezdiğini ve 4 ay kadar bir gecikme yüzünden ayağının bir kısmından olduğunu anlatırken, ameliyat sonrası ise Epion Yara Bakım Ekibi'nden Yara Bakım Hemşiresi Deniz Yahcı Hanım'la şans eseri tanışmasalar daha da kötü sonuçlarla karşılacabileceğini belirtiyor. Kesim sonrası yara enfeksiyonunun devam ettiğini belirten Kaya, Deniz Hanım ve ekibinin yarayı temizlemeyi başardıklarını ve bu sayede sol bacağının üst kesimine de kesim kararı alınmadığını açıklıyor.
Hüseyin Kaya sözlerine şöyle devam ediyor, "bizim ailemizin tamamı eşimde dahil diyabet hastası. Şeker hastalığı yüzünden bugün bunlar başıma geldi." diyor.
Hüseyin Kaya'nın ayağında zaman kaybı yüzünden ampütasyonun gerçekleştiğini belirten Yara Bakım Hemşiresi Deniz Yahcı, diz üstü kesim kararı alınan hastaya uyguladıkları tedavi yöntemleri sayesinde enfeksiyonu nasıl bitirdiklerini anlatıyor;
Doğru yara tedavisi organ kayıplarını önler!
"Hüseyin Kaya'ya cerrahi bir debridman yaptık. Çünkü bize geldiğinde ameliyat yerinde nekrotik (ölü doku) kalınlığı çok fazlaydı. Cerrahi olarak temizlemeseydik yaradaki enfeksiyon yükünü kısa sürede azaltamayacaktık. Yarasını temizledikten sonra dokular arasındaki enfeksiyonu yok edebilmek için özel dezenfektan bir solisyonla yıkamalı Negatif Basınç uyguladık. Yaradan tamamen enfeksiyonu yok ettikten sonra diyabet hastalarında büyüme hormonu salgılanmadığı için geç iyileşen yaraları söz konusudur. Bu durumu kaldırmak adına epidermal yara bakım ürünleri kullanarak yarasını kısa sürede kapatıp en son olarakta üzerine bir cilt yaması yaptık. Şu anda Hüseyin Bey'in yarası tamamen kapandı.
Enfeksiyon çok ciddi bir problemdir. Enfeksiyonu kısa sürede bitiremezseniz sepsis (kan zehirlenmesi) durumu gerçekleşebilir. Bundan dolayı çeşitli organ kayıpları ortaya çıkabilir. Bu yüzden doğru tedavi diğer organların korunması açısından da çok önemlidir. Hüseyin Bey bize geldiğinde ayağının belirli bir kısmı alınmıştı. Ampütasyon yapılmış ve kötü durumda bir yarası vardı. Topuğuyla yere basabilecek bir noktası vardı ancak ayağındaki enfeksiyondan dolayı basamıyordu. Bu yara tedavisi düzegün gerçekleştirilemediği için diz üstü ampütasyona karar verilmişti. Hastalarda ampütasyon yaşam süresini kısaltığından dolayı en son tercihlerimiz arasında. Biz Hüseyin Bey'de enfeksiyonu temizledik ve diz üstü ampütasyon işlemine gerek kalmadan hastamızın yarasını kapadık." diyor.