Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Romatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Romatoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, "Romatizma hastalığında alternatif çözümlere sapıldığında hastalar fayda değil aksine zarar görebilirler.
Alternatif yaklaşımlar hastaların hekime ulaşımı ne kadar geciktirirse, sakat kalma riski o kadar yüksek olacaktır" dedi. Kaşifoğlu, bir otelde düzenlediği toplantıda, romatizmal hastalıklar hakkında doğru bilinen yanlışları açıklayarak, en sık görülen romatizmal hastalıkların başında romatoid artrit, ankilozan spondilit, sedef romatizması, behçet hastalığı, ailevi Akdeniz ateşinin geldiğini bildirdi. Ülkemizde romatizmal hastalıkların, oldukça yaygın ve sık gözüktüğünü belirten Kaşifoğlu, "Romatizmayla uğraşan hekim sayısı son derece kısıtlıdır. 2013 itibariyle toplam 160 romatoloji uzmanı vardır ki sayısı milyonlarca olan bir hastalık için son derece düşük bir orandır" diye konuştu.
Halk arasında hastalıkla ilgili olarak "Romatizma ölümcül risk taşır mı?", "Kaplıcalar her romatizmalıya iyi gelir mi?", "Her bel ağrısı bel fıtığına mı bağlıdır?", "Romatizmal hastalıklar aileden mi geçer?" başlıklı konularda çeşitli görüşlerin olduğunu söyleyen Kaşifoğlu, hastaların romatizma hakkında doğru bilgilendirilmesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Kaplıca ve sülük tedavisi
Hastaların tanı konulduktan sonra kendilerine, kaplıcaların fayda sağlayıp, sağlamayacağı yönünde soru yönelttiklerini ifade eden Kaşifoğlu, şunları kaydetti: "Bu algı birazda turizm merkezleri tarafından romatizmal hastalıklara iyi geldiği şeklinde teşvik ediliyor. Oysa yarardan çok zarar sağlamaktadır. Kaplıcalara giden pek çok iltihaplı romatizması olan hastamız, daha kötü şekilde sedyeyle karşımızda gelmektedir. İltihaplı romatizmal hastalıklarda kaplıca tedavisini kesinlikle önermiyoruz. Ama kireçlenme dediğimiz bir hastalık grubu var ki yaşla beraber eklem aralığının daralması gibi eklem hastalıklarında, diz ağrılarında işe yarayabilir ama küçük bir gruptur. Hastaların kullandığı diğer bir alternatif yöntem de sülük tedavisidir. Bu da çok sağlıklı bir tedavi yöntemi değildir. Hastalara çeşitli hastalıkların bulaşması söz konusudur çünkü farklı kişilerde kullanılan sülükler yapıştırılabiliyor ve tıbben ispatlanmış bir etkinliği yoktur. Romatizmal hastalıklar konusunda faydası olabileceğini gösteren hiçbir kanıtta yoktur hatta hastalara zararlı olabilir."
Hastaların "hacamat" denilen, vücuda yapılan çizikle kanı akıtma yönetiminin de yararı olmayacağına dikkati çeken Kaşifoğlu, "Bu tür alternatif yaklaşımlar hekime ulaşımını ne kadar geciktirirse sakat kalma riski o kadar yüksek olacaktır. Bu tip alternatif yöntemleri hastalara önermiyoruz. Romatizma tedavisi olan ve bilinen hastalıklardan ama romatoloji uzmanının eksikliğinden kaynaklı, hekime ulaşma zorluğu nedeniyle tanı konulamadığından, böyle alternatif çözümlere sapıldığında hastalar fayda değil aksine zarar görebilirler. Dolayısıyla bu konuda hastaların duyarlı ve dikkatli olması çok önemli" dedi.
Her bel ağrısı bel fıtığına mı bağlıdır?
Hekimlerin sıklıkla yaptıkları hatalardan birinin, bel ağrısıyla gelen çoğu hastada bel fıtığı olduğu düşüncesi ve bu konuda yapılan gereksiz operasyonlar olduğunu anlatan Kaşifoğlu, "Özellikle genç yaşta başlayan ve istirahatle kötüleşen, sabahları ağrıyla kalkan hastalarda bizim, omurgayı etkileyen bir hastalığı düşünmemiz gerekir ki hastalarda gereksiz ameliyatlardan, fiziksel rehabilitasyon tedavilerinden kurtulabilsinler" ifadelerini kullandı. Romatizmal hastalıklardan olan behçet hastalığıyla ilgili olarak da tekrarlayan ağız yaralarının, hastalığın tek belirtisi olmadığını aktaran Kaşifoğlu, romatizmal hastalıkların illaki aileden geçmesi gereken bir durum olmadığına da dikkati çekti. Hastalığın ölümcül olup, olmadığı hakkında bilgi veren Kaşifoğlu, şöyle konuştu:
"Bazı romatizmal hastalıklar gerçekten ölümcül olabilir, bu çok küçük bir gruptur. Bazı romatizma rahatsızlıkları eğer iç organları etkilerse, akciğer, beyin, kalp gibi ölümcül de olabilecek ciddiyette hastalıklardır ama çok büyük bir hastalık grubumuz başarıyla tedavi edilebilmektedir. Bilinmelidir ki romatizmal hastalıklar sadece eklemleri tutan hastalıklar değildir, tüm organları etkileyebilen hastalıklardır."
Romatizma Tv bilgilendiriyor
"Biz Türkiye Romatoloji Derneği olarak hastaların doğru bilgiye ulaşmasını üzerimize düşen bir sorumluluk olarak görüyoruz" diyen Kaşifoğlu, şöyle devam etti: "Hastaların kendi hastalıklarını bilmelerinin tanı, tedavi aşamasında daha katılımcı olacağını, bugün ve gelecekte daha sağlıklı yaşam sürdüreceğini düşünüyoruz. Bu amaçla derneğimiz tarafından hastalara yönelik, ücretsiz, kısa videoların oluştuğu bir internet sitesi hazırlandı. Sitede hastaların, sık sorduğu internette yanıtını aradığı, 300'e yakın soru, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri tarafından yanıtlanıyor. Ayrıca romatoloji uzmanların isim ve adresleri bulunuyor." -