ROMATİZMA HASTALARINDA KÖRLÜK RİSKİ; HASTALARIN YARISI DÜZENLİ GÖZ TAKİPLERİNE GİTMİYOR

ROMATİZMA HASTALARINDA KÖRLÜK RİSKİ; HASTALARIN YARISI DÜZENLİ GÖZ TAKİPLERİNE GİTMİYORÖzlem YURTÇU KARABULUT, Buğra BENLİOĞLU/ İstanbul (DHA) Türkiye'de üç ilde dört romatoloji merkezinde yürütülen ve 500 romatizma hastalığı olan çocuğun dahil edildiği JUPITER çalışmasına göre...

ROMATİZMA HASTALARINDA KÖRLÜK RİSKİ; HASTALARIN YARISI DÜZENLİ GÖZ TAKİPLERİNE GİTMİYOR
Özlem YURTÇU KARABULUT, Buğra BENLİOĞLU/ İstanbul (DHA) Türkiye'de üç ilde dört romatoloji merkezinde yürütülen ve 500 romatizma hastalığı olan çocuğun dahil edildiği JUPITER çalışmasına göre romatizmalı çocukların yüzde 10'unda göz tutulumu (üveit) görülüyor ve bunların da yüzde 15'inde ameliyat gerekiyor. Çalışmayı yürüten İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Sezgin Şahin, Türkiye'de romatizma hastalarının neredeyse yarısının düzenli göz takiplerine gitmediğini vurgulayarak "Üveit belirtileri çoğunlukla basit göz enfeksiyonları ile karıştırılabiliyor. Bu hastalar düzenli takip edilmediğinde kör olma riski altında. Tedavide kullandığımız ilaçların da göze yan etkileri görülebiliyor. Hastaların göz kontrollerini kesinlikle aksatmaması gerekiyor" dedi.
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı'ndan Doç. Dr. Sezgin Şahin ve Prof. Dr. Özgür Kasapçopur'un liderliğinde yapılan ve içinde Hacettepe Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ile Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi'nden araştırmacıların da yer aldığı çok merkezli bir çalışmada, romatizmalı çocuklarda, romatizmal hastalık çeşitlerinin ve buna bağlı göz tutulumunun (üveit) önemi ve sıklığı araştırıldı. Kısa adı JUPITER olan çalışmada, çocuklardaki en sık kronik eklem romatizması nedeni olan 'jüvenil idyopatik artrit' hastalığında, hastaların neredeyse yüzde 10'unun gözünde de tutulum olduğu ve bunların yaklaşık yüzde 15'ine ilaç tedavisi uygulanmasına rağmen düzelmediği için çeşitli göz ameliyatları yapılmak zorunda kalındığı belirtildi. Çalışma, Avrupa Çocuk Romatoloji Derneği'nin (Pediatric Rheumatology European Society) resmi yayın organı Pediatric Rheumatology dergisinde de yayınlandı. Çalışmayı yürüten Doç. Dr. Sezgin Şahin, birkaç türü dışındaki tüm romatizmalı çocuklar ve hatta erişkinlere, hem hastalığa hem de tedaviye bağlı göz komplikasyonları ve körlük gelişimini engellemek için düzenli aralıklarla göz muayenesi yapılmasının önemini vurguladı.
"15 YILDIR ELİMİZDE YETERİNCE VERİ YOKTU"
Doç. Dr. Şahin, çalışmayı, Türkiye'de yaklaşık 15 yıldır romatizmal hastalığı olan çocuklarda göz tutulumu sıklığı ile ilgili yeterince veri olmaması nedeniyle yaptıklarını anlatarak "Ankara, İzmir ve İstanbul'dan iki merkez olmak üzere 500'e yakın romatizmal hastalığı olan çocukta göz tutulum (üveit) sıklığını araştırdık. Çocukların yaklaşık yüzde 10'unda göz tutulumu olduğu, bunların da yüzde 15'inin göz hekimleri tarafından ameliyat edilmek zorunda kalındığı ortaya çıktı. Bunun nedeni de kimisinde katarakt oluyor, kimisinde gözde yapışıklık görülebiliyor. Buna bağlı olarak da çocuklarda belirgin görme kaybı oluyor. Körlüğe kadar gidebiliyor. Bu hastalar takip edilmezse, tedavi olmazsa ya da ameliyat edilmezse, körlük riski yüzde yüz" dedi.
"PANDEMİYLE BERABER DÜZENLİ GÖZ TAKİPLERİ İYİCE AKSATILDI"
Romatizma teşhisi alan çocukların ailelerine mutlaka göz takiplerine gitmeleri gerektiğini söylediklerini ama zaman geçince, bir de araya Kovid pandemisinin girmesiyle bu takiplerin çok aksatıldığını belirten Doç. Dr. Şahin, 'Göz kontrolleri aksatıldığı zaman çocuğun göz tutulumu çok daha ilerlemiş bir halde karşımıza gelebiliyor. Romatizmalı çocuğu olan aileler, hatta romatizma hastası tüm yetişkinler göz takiplerini aksatmasınlar. Ayrıca, romatizma tedavisinde kullandığımız ilaçlar da gözü çok ciddi etkileyebiliyor, ciddi yan etkileri olabiliyor. O yüzden mutlaka göz kontrollerine gidin diyoruz hastalarımıza. Ama maalesef gerçekten bu kontrollerine aksatmadan giden belki yüzde 40-50 civarında. Yani hastaların neredeyse yarısı her seferinde uyarılarımıza rağmen düzenli göz kontrollerine gitmiyor" diye konuştu.
"ÜVEİT ANTİBİYOTİKLE DÜZELMEZ"
Romatizma hastalarının bu alanında ihtisaslaşmış göz hekimlerine ulaşmakta da zorlanabildiğine işaret eden Doç. Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin Diyarbakır'dan, başka illerden gelen hastalarımız var bizim kliniğimizde. Üveit için çoğunlukla başlangıçta çocuk doktorlarına başvuruyor aileler. Çünkü çocuğun gözünde kızarıklık, ışığa hassasiyet, yaşarma gibi konjuktivit dediğimiz göz enfeksiyonu ile karıştırılabilecek belirtilerle başlıyor üveit. Çoğu antibiyotikli damlalar ile tedavi edilmeye çalışılıyor ama bu işe yaramıyor ve tedavi gecikmiş oluyor. Klasik antibiyotikli göz damlaları ile düzelmeyen konjonktivitlerde hastaların hemen göz doktoruna başvurmaları çok önemli. Çünkü herkesin uzmanlık alanı farklı, çocuk hekimi üveit teşhisi koyamayabilir ama her göz doktoru üveiti rahatlıkla teşhis edebilir. Teşhis değil ama tedavi belli başlı merkezlerde yapılabiliyor. Yoksa göz doktorlarının hepsi üveit teşhisini koyabilecek yetkinlikte. Şöyle bir durum daha var, eklem bulgusu olmayan çocuklarda bir de 'göz romatizması' dediğimiz tablo oluşabiliyor. Bu nedenle göz takibi çok önemli."
"YAKLAŞIK HER 200 ÇOCUKTAN BİRİ ROMATİZMALI"
Romatizmanın sadece tek çeşit hastalıktan oluşmadığına ve 30-40 farklı çeşit romatizmal hastalık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Şahin, Türkiye'de çocuklar arasında romatizmal hastalık yaygınlığına da değinerek sözlerini şöyle noktaladı: "Toplumda sıklığına baktığımızda 200'de 1 oranda diyebiliriz. Türkiye'de FMF dediğimiz Ailesel Akdeniz Ateşi hastalığı çok sık, her 500 ila 1000 çocukta bir görülüyor. Diğer romatizmal hastalıklarla da birleşince yaklaşık 200-300 çocukta bir romatizmal hastalığa rastlayabiliyoruz. Çocukta sabahları uyandığında belirgin olan katılık hali, hareket edememe hali, eklemlerinde şişlik, uzun süre geçmeyen döküntüler, yine Ailesel Akdeniz Ateşi için tekrarlayan karın ağrısı ateş göğüs ağrısı, yine PFPA dediğimiz bir sendromda ayda bazen üçe varan ateşlenme yani tekrarlayan ateşli hastalık oluyorsa, onların özellikle romatoloji bölümüne başvurmasını öneriyoruz. Sadece gözü tutan romatizmal hastalıklar daha çok 2 ila 8 yaş arasında çok görülüyor. Ama diğer romatizmal hastalıklar, farklı alt gruplarda farklı yaş gruplarını tutuyor. Yani 0 yaştan 18 yaşa kadar her yaşı etkileyebiliyor."

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler