Doğal bir hamileliğin son adet tarihinden 40 hafta sonra tamamlandığını aktaran Dr. Gürsoy, gebelik sürecinin 37'nci haftadan önce tamamlanmasının prematüre (erken) doğum olarak isimlendirildiği, erken doğumların sonucunda doğan bebeklere ise prematüre bebek dendiği bilgisini verdi. Son yirmi yılda prematüre bebeklerle ilişkili sorunların hızla arttığına dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Gürsoy, gelişmekte olan tıbbi bakım şartları sayesinde çok küçük doğan bebeklerin bile yaşatılabildiğini söyledi ve konuya ilişkin bilgi verdi.
PREMATÜRE DOĞUMLARIN SEBEPLERİ
Prematüre doğumların sebepleri arasında gösterilen birçok faktör olduğuna değinen Dr. Gürsoy, bunların anne, bebek veya doğumlu ilişkili olabileceğini belirtti. Dr. Gürsoy, anne ile ilişkili nedenler arasında, gebelik süresince yetersiz bakım, annenin yeterli ve doğru beslenmemesi, 18 yaş altı veya 35 yaş üstünde gebelikler, erken doğum hikâyesi, gebelikte tansiyonunun yükselmesi, fiziksel ve ruhsal travmalar, ilaç kullanımları, sigara ve alkol kullanımının sayılabildiğini söyledi. Bebekle ilişkili nedenler arasında ise çoğul gebelikler (ikiz, üçüz), Down sendromu gibi bebeğin genetik bozuklukları ve enfeksiyonlar sayılabildiğini dile getiren Gürsoy, doğumla ilgili sebepler arasında ise rahim ve bebek kordonu ile ilgili hastalıkları sayarak, "Prematüre doğumlara neden olabilen bu faktörlerin önemli bir kısmı engellenebilmekteyken; genetik hastalıklar veya bazı ağır tablolarda prematüre doğumların gelişmesi kaçınılmaz olmaktadır" şeklinde konuştu.
GEBELİK SÜRECİ İZLENMELİ
Gebelik süresince kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından zamanında ve doğru şekilde takip altındaki bir gebenin doğal bir gebelik süreci yaşama şansı ciddi oranlarda arttığını kaydeden Dr. Gürsoy, şunları belirtti;
"Prematüre bebeklerin yaşayabileceği birçok problem; kadın hastalıkları ve doğum uzmanının gebelik sürecini doğru şekilde yönetmesi sayesinde önlenebilmektedir. Erken doğumları haftasına göre; üç ana başlıkta sınıflandırabiliriz. Bunlar, birinci grup ileri derece prematüreler (24-31 gebelik haftası doğanlar); ikinci grup orta derecede prematüreler (32-35 gebelik haftası doğanlar) ve üçüncü grup prematürelerdir (36-37 gebelik haftası doğanlar). Erken doğan bebekleri doğum ağırlıklarına göre de bin gramın altı, bin 500 gramın altı ve 2 bin 500 gramın altı olarak üç grupta sınıflandırmak mümkündür. 1990'lı yıllara kadar 28'inci haftadan önce doğan bebeklerin yaşamayacağı varsayılırdı. Ancak günümüzdeki modern yeni doğan yoğum bakım üniteleri sayesinde 24 hafta ve bin gramın altında doğan bebeklerin yaşama şansları olabilmektedir."
YENİ DOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ
Prematüre bebeklerin görülme sıklığının azaltılması için kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından gebeliğin doğru ve zamanında takibinin çok önemli olduğunu yineleyen Dr. Gürsoy, "Önlenemeyen erken doğumların sonucunda karşılaşılan prematüre bebeklerin bakımında ise donanımlı ve modern bir yeni doğan yoğun bakım ünitesi şarttır. Bu ünite hem teknik şartları, en önemlisi de konusunda eğitim almış çocuk hastalıkları uzmanlarının varlığı gerektirmektedir. Prematüre doğumlar kısaca önemli oranlarda artan ve titizlikle üzerinde durulması gereken ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.