Pandemi sürecinde en ön safta görev yapan hemşireler yaşadıklarını 12 Mayıs Hemşireler Günü'nde anlattı. 19 yıllık hemşire Handan Çetiner, "Çok zorlu geçti ama onurlu ve gururluyum. Bu süreçte iki kez Covid'e yakalandım, aileme de bulaştı. Başkaları evlatlarına, anne, babalarına ailelerine sarılabilsin diye biz sarılamadık. Bakkal bir şey satmak, içeriye almak istemedi, 'Bize siz bulaştırıyorsunuz' dedi. En içime dokunan buydu, zoruma gitti" dedi.
Çin'de ortaya çıkmasının ardından tüm dünyaya yayılan korona virüs salgınına karşı sağlık çalışanları en önde yer alan meslek gruplarından oldu. Hemşireler de bu dönemde gece gündüz görev yaparken kimi zaman ailelerinden de uzak kaldı. Türkiye'de tespit edilen ilk korona virüs vakasının üzerinden 2 yılı aşkın zaman geçerken hemşireler de bu süreçte yaşadıklarını 12 Mayıs Hemşireler Günü'nde anlattı. Eyüpsultan Devlet Hastanesi'nde görev yapan hemşireler korona virüsle mücadelelerini ve pandeminin kendilerine ve ailelerine yansımalarını üzerine konuştu. Kiminin kızından uzun süre ayrı kaldığını anlatırken sesi titrerken, kimi de sürekli alışveriş yaptığı mahalle bakkalının bu süreçte korona bulaştıracağı şüphesiyle kendisini içeriye almadığını anlattı.
Uzun yıllar yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan ve görevine salgın sürecinde de büyük bir özveriyle devam ettiğini anlatan 45 yaşındaki hemşire Hümeyra Seferi, "22 yıllık hemşirelik deneyimim var ve bunun 21 yılı yoğun bakım hemşireliği. Bir anda hiç bilmediğimiz bir virüse karşı savaşa başladık. Yoğun bakım bir gönül, vicdan işidir. Oradaki gelen her hasta bize emanettir. Mutlaka hastaların yanlarına giriyorum, 2 yıl boyunca bulaşmadı. 22 Mart'ta benim pozitifliğim meydana geldi. Genelde bir öksürük, hafif bir kırgınlık şeklinde 7 gün boyunca izole ettik. Ben 8. günü işe başladım onuncu günde maalesef vücudumda alerjik reaksiyon gelişti. Bir virüsün nerelere kadar gidebileceğini görmüş oldum. Sonuçta sosyal hayatınızı etkiliyor, korkuyorsunuz bulaşıcılığı var mı, 5 yaşında bir oğlum var. İşimi yine de seviyorum, ben severek çalıştım. Biz 140 yataklı bir hastaneyiz 140 yatağımız da Covid oldu. Bir hastayı kurtarabilir miyiz diye uğraştık. Çocuğunu doya doya öpemeyenlerden birisiyim. 2 yıl boyunca daha dikkatli, en azından saçını okşayarak vereceğimiz sevgiyi, vermeye çalıştık. Kötü bir süreç geçirdik en azından 2 yıl sonrasında şu an için daha iyiyiz. Tüm hemşire arkadaşlarıma özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. 12 Mayıslarını daha iyi şartlarda kutlamalarını diliyorum" şeklinde konuştu.
Görevleri dolayısıyla sevdiklerinden uzak kalmak mecburiyetinde kaldıklarını anlatan 41 yaşındaki 19 yıllık hemşire Handan Çetiner, "Açıkçası pandemi kavramı bizim kitaplarda gördüğümüz bir şeydi, benim için çok zorlu geçti, bu süreçte iki kez Covid'e yakalandım. İlki oldukça zordu, ekranlarda gördüğümüz insanların ölüm haberleri bir yanda ne yapacağımızı bilmemezlik beni çok korkuttu. Panik atak yaşadım, bu süreçte dedemi kaybettim ve ondan uzaktaydım. Dedemin son anlarına sadece küçücük bir telefon ekranından tanık olabildim. Yanında olup elinden tutamadım, burada başka hiç tanımadığımız insanların ellerinden tutmak durumundaydık. Çünkü mesleğimiz bunu gerektiriyordu, bugüne kadar nasıl özveriyle, fedakarlıkla bu işi yaptıysak aynı şekilde de işimize devam ettik. Başkaları evlatlarına, annelerine, babalarına sarılabilsin diye biz kendi evlatlarımıza, annelerimize, babalarımıza sarılamadık. Onurlu ve gururluyum, mutluyuz, artık dünya olarak sonuca yaklaşıyoruz.