Deri üç tabakadan oluşuyor; epidermis adındaki yüzeyel tabaka, onun altındaki dermis ve en altta subkutan doku.
Acıbadem Kozyatağı Hastanesi ve Bağdat Caddesi Tıp Merkezinde görevli Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Aydın Saray, çatlakların dermisteki kollajen ve elastin liflerinin miktarının ve birbirlerine yapışkanlığının azalmasından kaynaklandığını anlatıyor: “Derimiz kollajen, elastin ve bazı retikülin liflerinin yarattığı bir örgü olarak düşünülebilir. Derinin altındaki örgü gerilince, örgünün arasında boşluklar oluşuyor, tıpkı mazgallar gibi. Çatlaklar da cilt altı dokusunun aralıklarından kendini göstermesi ile meydana gelen izler.” Genellikle “hamilelik çatlağı” olarak bilinse de sadece hamilelerde görülmüyor. Ergenlik dönemindeki genç kız ve erkeklerde, özellikle vücut geliştirme ile uğraşan sporcularda, kimi hastalıklar nedeniyle kortizon tedavisi görenlerde, Cushing hastalığında olduğu gibi endojen kortizon düzeyi yüksek olan kişilerde de meydana geliyor. En önemli nedenlerinden biri ise hızlı kilo alma ve hızlı kilo verme. Acıbadem Bağdat Caddesi Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Saray, aşırı kilolu kişilerde yağ dokusunun arttığını, derinin, artan vücut hacmine uyum sağlayamadığını ve böylece çatlaklar görüldüğünü anlatarak, şöyle devam ediyor: “En çok görüldüğü bölgeler; kalçalar, bacağın üst kısımları, meme bölgesi ve bel bölgesi. Çatlakların bulunduğu bölgeler, kimlerde görüldüğüne göre değişiyor. Kadınlarda, özellikle hamilelerde en çok karında, memelerde, uyluk dediğimiz bacağın üst kısımları ile iç kısımlarında görülüyor. Erkeklerde ise bacağın üst kısmının dış bölgesinde, bel bölgesinde ve sırtta daha çok karşımıza çıkıyor.” Doç. Dr. Aydın Saray bu listeye büyük göğüs protezi isteyenleri de ekliyor: “Çok hacimli göğüs protezi isteyenlerde de çatlaklar ortaya çıkabiliyor. Protez çıkartılıp meme küçültülüyor ama çatlaklar geride kalıyor. Ama her büyük göğüs protezi takılan hastada olmuyor.” Çatlaklar, her hızla kilo alıp verende ya da hamilede görülmüyor, yani genetik yatkınlığın etkisi de büyük. Hamilelik döneminde kimi nemlendiriciler kullanılsa da ailede böyle bir öykü varsa çatlak riski çok artıyor. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalıyor. İyi bir haber de şu; oluşumun üzerinden zaman geçen çatlaklar daha az belli oluyor. Çatlaklar erken ve geç dönem olarak ikiye ayrılıyor. Oluştuğu ilk gün ve haftalarda kırmızı-mor renkli, deriyle aynı seviyede ya da hafifçe kabarık uzun çizgiler şeklinde kendini gösteren çatlakların uzunluğu ve genişliği zaman geçtikçe artıyor. Renkleri de mor ya da pembeden, porselen beyazına dönüyor ve deri seviyesinden hafif çökük bir duruma geliyor. Tedavi Yöntemleri Uzmanların “Çatlaklar tedavi edilebilir mi, ortadan kaldırılabilir mi?” sorusuna verdiği cevap; “Maalesef kesin tedaviden bahsetmek mümkün değil” oluyor. Çatlakları ortadan kaldırmak için kimi yöntemler mevcut ancak etkileri sınırlı. Doç. Dr. Yasemin Saray, piyasada bu izlere iyi geldiği belirtilen birçok ürün olduğunu ancak bunların bilimsel dayanağı bulunmadığını vurguluyor. Özellikle hamilelikte kimi kremlerin kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Aydın Saray da “Hamilelik döneminde kullanılan elastin liflerin onarılmasına yönelik bazı kremler var. Bunlar yüzde 50-60ında işe yarıyor. Hasta badem yağıyla ovsa karın bölgesini daha büyük fayda görür. Her pahalı ürün iyi geliyor diye bir şey yok. Bilinçli ürün seçimi çok önemli” uyarısında bulunuyor. Erken dönem çatlaklarının tedavi edilme şansı daha yüksek. Doç. Dr. Yasemin Saray, “İlk altı hafta içinde tedaviye başlarsak başarılı olma şansımız var. Çatlaklar o beyaz, deriden hafif çökük hale geldiğinde onları tedavi etmek daha zor” diyor. Tedavide erken dönem çatlaklarında etkili olduğu kanıtlanan tretinoin içerikli kremler kullanılıyor. A vitamininden elde edilen bu kremlerin yanı sıra kimyasal peeling de başvurulan yöntemlerden biri.