Müzikle tedavinin, kanser hastalarının daha az anksiyete (kaygı) bozukluğuna yakalanmasına yardımcı olabileceği, daha az ağrı hissetmelerini ve kalp ritimlerinin yavaşlamasını sağlayabileceği belirlendi.
ABD'deki Drexel Üniversitesinden Joke Bradt, müzikle tedavinin ya da müziğin kanser hastalarına etkilerinin gözlendiği, son 30 yılda yapılan ve 2 bin kadar hastayı kapsayan araştırma sonuçlarını inceledi. Kanser tedavisiyle birlikte şarkı söyleyerek ya da bir enstrüman çalarak gerçekleştirilen müzikle tedavi alanların, sadece kanser tedavisi görenlere kıyasla daha az kaygılı olduğu belirtilirken, ayrıca bu tedavi yönteminin hastanın daha az ağrı hissetmesini ve ruh halinin düzelmesini, bununla beraber, müziğin hastaların kalp ritminin dakikada 4 kez daha az atmasını sağladığı belirlendi. Bradt ve ekibi, müziğin kanser hastalarının anksiyete, ağrı hissi, yaşam kalitesi, kalp ve solunum ritmi ile tansiyon sorunlarına olumlu etkilerinin bulunduğunu da vurguladı. Müziğin depresyon ya da bitkinliğe etkisinin olmadığını belirten Bradt, bu durumun, birçok araştırmada, müzikle tedavinin tek seans yapılması ve müzik türü konusunda hastalara fazla seçenek verilmemesinden kaynaklanıyor olabileceğine dikkati çekerek, ağır depresyon durumunda, sadece bir seans süren müzikle tedavinin durumu tersine çeviremeyeceğini ifade etti. Bilimadamı, müzikle tedavinin, CD'den müzik dinlenmesinden daha etkili olup olmadığını belirlemek için yeterli veri bulunmasa da, uzmanın bu tedavi yöntemi ile seansa katılımını sağladığını belirtti. Bu durum göz önüne alındığında müzikle tedavinin CD'den müzik dinlemekten daha faydalı olabileceğine dikkati çeken Bradt, uzmanın hastaya özel bir program belirleyebileceğini, ayrıca hastanın müzikle tedavi sayesinde güçlü ve duruma daha hakim hale gelebileceğini vurguladı.