Ankara'da Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Nedim Çekmen, metil alkol zehirlenmeleriyle ilgili "Hastaya erken müdahale edilmezse koma ve ölüme kadar götüren semptomları vardır. Şüphe üzerine olsun veya olmasın içildiği anda bir sağlık kurumuna başvurmak gerekiyor. Erken tanı ve hızlı tedavi hayat kurtarır" dedi.
Türkiye'de son bir ay içinde yaşanan metil alkol zehirlenmeleri nedeniyle 23 kişi yaşamını yitirdi. Ankara Güven Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Nedim Çekmen, metil alkol zehirlenmesiyle ilgili yapılması gerekenleri anlattı. Metil alkol içen kişilerde, bulantı, kusma, karın ağrısı, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi belirtiler görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Çekmen, "Bu semptomlar ilk 6, 12, 24 ve 36 saat içinde görülebiliyor. Fakat metil alkol içtikten 36 saat sonra herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmamak ciddi sonuçlar doğma ihtimalini artırıyor. Kalıcı körlük, körlük, koma veya ölüme kadar götürebiliyor. Böyle bir şüphe durumunda mutlaka ilk 6 saatte bir sağlık kuruluşuna başvurulması şarttır" dedi.
GEÇ GELEN VAKADA ÖLÜM RİSKİ YÜKSEK
Hastaneye geç gelen vakalarda ölüm riskinin de yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Çekmen, "Metil alkol özellikle karaciğerde sindirilen bir maddedir. Karaciğerde, böbrekte ve merkezi sinir sisteminde önemli komplikasyonlara yol açar. Vücuttaki asit-baz dengesinin bozulmasıyla ciddi bir metabolik asitoz tablosu ortaya çıkmakta. Bu metabolik asitoz denilen tablo, metil alkol kullanımıyla doğru orantılıdır, direkt ölümle ilişkilidir. Bu vakalar geç geldiğinde bu metabolik asitoz klinik tablosu oturduğu için hastalar ancak diyalizle iyileşebilirler. İleri derecede merkezi sinir sisteminde depresyon bulguları olunca da tansiyon düşüklüğü ve nabız düşüklüğüyle de ölüme kadar götürebiliyor" diye konuştu.
GEÇiCİ VEYA KALICI KÖRLÜK
25 miligramın üzerindeki dozlarda, metil alkolün ilk hedeflediği organın retina olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çekmen, metil alkolün enzimatik yıkım sonrası oluşturduğu metabolik hasarların gözde biriktiğini ve bu sebeple geçici veya kalıcı körlüğe yol açabileceğini vurgulayarak, "Eğer hastalar erken gelmezse asit baz bozukluğundan kaynaklı böbrek yetmezliği tedavi edilmezse kalıcı bir böbrek yetmezliği hatta ileriki dönemlerde kalıcı bir karaciğer yetmezliğine kadar götürebiliyor. Bunun sonucunda da ölüm meydana gelebiliyor" dişe konuştu.
'ERKEN TANI VE HIZLI TEDAVİ HAYAT KURTARIR'
Kendilerine de 2 hafta önce metil alkol zehirlenmesiyle 2 hastanın geldiğini belirten Çekmen, "Hastaların bilinçleri kapalıydı ve ciddi bir asit- baz dengesi bozukluğu, susuz kalma durumları söz konusuydu. İkisine ilk müdahaleyi çok erken ve hızlı bir şekilde yaptık. Bir hastayı diyalize soktuk diğerini de solunum cihazına bağladık. Daha sonra iki hastayı da diyalize alarak hastaların genel durumunu kontrol ettik, bilinci açık şekilde hastaları yürüyerek taburcu ettik. Her zaman için erken tanı ve hızlı tedavi hayat kurtarır" dedi.