İlk defa 1859 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde bağımsız, yansız ve uluslararası bir kuruluş olarak kurulan İlk Yardım Derneği, daha sonra Kızılhaç adını aldı. Kısa bir süre sonra ülkemizde 1868 yılında Yaralı Askerlere Yardım Derneği adını alan dernek, 1877 yılında Hilal-i Ahmer adını aldı. Hilal ay, Ahmer kırmızı demek olup, Cumhuriyet döneminde Atatürk tarafından derneğin adı Türkiye Kızılay’ı olarak değiştirilmiştir.
Köklü bir hayır kuruluşu olan Kızılay, yurt içinde veya yurt dışında savaş, deprem, sel, yangın, salgın hastalık gibi felakete uğrayanlara çadır, battaniye, yiyecek, giyecek, yakacak, ilaç, kan gibi yardımlar yapar ve yaralananların iyileşmeleri için geçici hastaneler kurar. Kızılay savaşta ve barışta gönüllü olarak yardımda bulunurken dil, din ulus hiçbir ayrım yapmadan ve çıkar gözetmeden yardım elini uzatır. Kızılay, milletimizin yardımlaşma ve dayanışma gücünü harekete geçirir ve vatandaşları yardımlaşma amacıyla bütünleştirerek takdirle karşılanan hizmetlerini devam ettirir. Türkiye Kızılay Derneği, yalnız ülkemizde değil, dünyanın çeşitli bölgelerinde de her türlü felaket karşısında insanlara yardım ederek büyür takdir görmüş, Türk Milletinin dayanışma ve yardımlaşma özelliğini tüm dünyaya göstermiştir. Bu nedenle durumu iyi olan her vatandaş, Kızılay’a yardım etmeli, bağışta bulunmalıdır. Çünkü Kızılay’ın halka yaptığı yardımlar, yine halkın bu kuruluşa yaptığı yardımlardan, bağışlardan oluşur. Milletimizin, yardımsever Eskişehir halkının bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Kızılay’a kan bağışı ve maddi yardımlarını devam ettireceğine inanıyor ve tüm yardım sahiplerine teşekkürlerimi sunuyorum. Bu duygu ve düşüncelerle ilimiz Kızılay Şubesinin Başkan ve üyeleri ile tüm çalışanlarına başarılar diliyor, Eskişehir’lilere de sevgi ve selamlarımı iletiyorum.