Her gün kansere yol açtığı söylenen ajanlarla ilgili yeni yeni haberler çıkar. Aslında her gün sayıca artan kanserojenler medyatiktir, bilimsel değildir.
3 - 4 Mayıs 2012 tarihleri arasında, İstanbul Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi'nde üçüncüsü düzenlenecek olan Gıda Güvenliği Kongresi konuşmacılarından Prof. Dr. İsmail Çelik, en çok görülen kanser nedenleri ve kanserojen maddeler hakkında bilgi verdi.
Kanser olmak için bir maddeye maruziyetin dozu ve süresi çok önemlidir. Akşam bir madde ile temas edip sabah kanser olmayız; en fazla zehirleniriz. Haberlere konu olan ve bilgi kirliliğine yol açan bu maddeler günlük yaşamımızın içindedir ve çoğumuzun bunlarla teması ya çok sınırlı sürede ya da çok çok az miktarlarda olur. Vücut bu tip zararlı maddelere karşı savunmayı ve arınmayı mükemmel bir şekilde başarır; yaşayan organizmalar herhangi bir zehirli madde ile temas edince yok olacak güçsüz ve savunmasız değildir - korunma mekanizmaları mükemmel çalışır.
Günlük yaşantıda çoğumuza sorun olmayan söz konusu maddeler ancak mesleksel olarak ve uzun yıllar boyunca maruz kalanlarda kansere yol açabilirler. Örneğin çevremizdeki kum Elle temasda hiçbir tehlike içermezken kömür işçileri yıllar boyu kaya tozlarını soludukları için akciğer kanseri riskleri artar. Benzer şekilde mobilyacılarda odun tozu, tersane işçilerinde asbest, üzüm işçilerinde arsenik, ayakkabı boyacılarında benzen de mesleksel karsinojenlerin belli başlı örnekleridir.
Çevremizdeki çoğu maddenin kansere yol açması için mesleksel olarak ve uzun yıllar boyunca maruziyet gerektirmesi, Paracelsus'un 16. Yüzyılda "Her madde zehirdir. Zehir ile zehir olmayanı ayıran dozdur" cümlesinde de vurguladığı gibi, modern toksikolojinin temel taşıdır.
Sanıldığının aksine, genetik geçiş gösteren (ailevi kanserler) tüm kanserlerin binde birinden azdır. Kanserin sebepleri çoğunlukla yaşam tarzı kökenlidir:
Tütün
Diyet/Obezite/Fizik aktivite
Alkol
Enfeksiyonlar (Hepatit B ve HPV), kanser sebeplerinin %90-95'ini oluşturur.
Tütün
Tütün kullanımı her çeşit kanseri arttırır. Tüm kanserlerin yaklaşık yarısının sebebi tütün ve tütün mamülleri kullanımıdır. Sigara, kanser ile ilişkisi ortaya konmuş en önemli tüketim maddesidir. Sigaranın başta akciğer kanseri olmak üzere larenks, farinks, ağız boşluğu, özofagus, mesane, böbrek, pankreas, idrar yolları ve serviks kanserine neden olduğu bilinmektedir. Özellikle akciğer kanseri ile içilen sigara miktarı arasında açık bir ilişki vardır. Sigaraya başlama yaşı, sigara kullanma süresi, inhalasyon miktarı ve günlük tüketilen sigara miktarı, kanser riskini belirlemektedir. Sigaranın zararlı etkisi, sigara bırakıldıktan 10-15 yıl sonra bile devam etmektedir. Sigara dumanında 4000'e yakın sayıda kimyasal madde bulunmakta olup bunun 50'ye yakını kanserojendir.
Diyet/ Obesite/ Fizik Aktivite
Sigara dışındaki en önemli kanser nedeni diyet-kilo-fizik aktivite bileşenlerinden oluşan "yaşam biçimi" alışkanlıklarıdır. Sigara kullanımı, beslenme alışkanlığı ile beraber gerek yaygınlık gerekse de risk büyüklüğü açısından en önemli iki kanser nedeni olarak karşımıza çıkmakta olup her iki faktör birlikte ele alındığında tüm kanserlerin yaklaşık %80-90'undan sorumlu oldukları düşünülmektedir.
Şişmanlık, sebebi ne olursa olsun kanseri arttıran bir etmendir. Fazla kalori alınması ve şişmanlık, rahim, pankreas, safra yolları, bağırsak, böbrek ve meme kanseri riskini arttırmaktadır. Zararsız olduğu, kolesterol içermediği söylenen yağlı gıdaların (zeytinyağı veya kuru yemiş de dahil olmak üzere) çok miktarda alınmasının obeziteye yol açabileceği unutulmamalıdır. Gençlik dönemindeki fazla kilo ve şişmanlığın tüm hayat boyu devam ettiği bilinmektedir. Dolayısıyla gençlik çağında şişman insanların fazla olduğu günümüz şartları göz önünde bulundurularak gelecekte kanser vakalarının artacağından endişe edilmektedir.
Şişmanlığın önlenmesi sağlıklı beslenme ve fizik aktivite ile olur. Kanser ve diğer hastalıkları engelleyen fiziksel aktivitelere küçük yaşta başlanması en büyük faydayı vermektedir ancak yine de her yaşta egzersiz yapmanın faydalı olduğu ispatlanmıştır.
Amerikan Kanser Derneği'nin bireylere yönelik beslenme ve fizik aktivite önerileri şöyledir: