Kalp hastalıklarından korunmak için beslenmemizde dikkat etmemiz gereken unsurlar nelerdir?
Kalp hastalıkları Amerika dahil, tüm ülkelerde ölümlerin birinci derecede nedenidir. Kadınlarda daha az olmakla birlikte her iki cinste de görülen kronik bir hastalıktır. Tüm ülkelerin ortalama %25'inde kardiyovasküler hastalıkların herhangi bir türü görülmektedir.
American Heart Association (Amerikan Kalp Derneği) kalp hastalığı nedenleri arasında; sigara içme, yüksek kan basıncı, yüksek kan kolesterolü (>200 mg/dl), yetersiz egzersiz, obezite, şeker hastalığı, stres, fazla alkol tüketimi, doğum kontrol hapı kullanımı (sigara içenlerde), genetik, yaşın 55 üzerinde olması, siyah ırk ve menopoz gibi etmenlerden bahsetmektedir. Gerçek ise, kalp krizi ve felçlerin birçoğunun önlenebilir olmasıdır. Peki, bu konuda beslenmede nelere dikkat edilmelidir:
İdeal vücut ağırlığına ulaşılmalı ve o kiloda kalınmalıdır.
Süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı, hatta yağsız (light) olanları tercih edilmelidir.
Kırmızı et yerine, beyaz ete (balık, tavuk, hindi) öncelik verilmelidir. Ancak beyaz et de olsa aşırıya kaçılmamalıdır.
Etlerin görünen yağları, tavuk ve hindinin derisi ayrılmalıdır.
Haftada 2-3 kere balık yenilmelidir.
Et içeren yemeklere ilave olarak yağ eklenmemelidir.
Sebze yemekleri az su ile pişirilmeli, yemeklerin yağlı suları tüketilmemelidir.
Kızartma, kavurma işlemleri yerine; haşlama, ızgara, buğulama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.
Kolesterol içeriği yüksek olan sakatatlardan ve et ürünlerinden (salam, sucuk, sosis, pastırma) uzak durulmalıdır.
Yumurta farklı günlerde olmak koşulu ile haftada en çok 2 adet tüketilebilir. Kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak pişirmek yerine; haşlama, menemen veya çılbır şeklinde hazırlamak daha sağlıklı olacaktır.
Doymuş (yani kötü) yağ içeren margarin ve tereyağından kaçınılmalı, doymamış yağ içeren bitkisel sıvıyağlar tercih edilmelidir.
Zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar kombine bir şekilde kullanılmalıdır. Bir kabın 2/3'ü zeytinyağı veya fındık yağı ile geri kalan 2/3'ü ise ayçiçek, soya veya mısırözü gibi bitkisel sıvı yağ ile tamamlanarak elde edilen karışım tüm yemeklerde ve salatalarda kullanılabilir.
Unutulmamalıdır ki, katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal enerji içermektedir.
Düşük sodyumlu tuz kullanılmalı, günlük tuz tüketimini 3-4 gram ile sınırlanmalıdır.
Yağlı tohumlar (fındık, yerfıstığı, badem ve ceviz) içerdiği lif (posa), E vitamini, magnezyum ve omega 3 yağ asitleri sayesinde kalp-damar hastalıkları açısından son derece yararlıdır. Ancak enerji içeriklerinin çok yoğun olduğu ve günde 1 avuç kadar tüketilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Lifli besinler safra asitlerinin emilimini engelleyerek karaciğerde kolesterol sentezi için gerekli olan öncü öğelerin konsantrasyonunu azaltır. Bu nedenle lifli besinlerin tüketimi artırılmalıdır. Lifli besinler:
1. Kurubaklagiller (kuru fasulye, nohut, mercimek, soya fasulyesi, kuru barbunya)
2. Kepekli tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç / makarna / erişte / un)
3. Sebze ve meyveler (kabukları ile yenilebilenler mümkünse soyulmadan)
Düşük sebze ve meyve tüketimi kardiyovasküler hastalıklar (%85) ve iskemik kalp hastalıkları (%31) ve inme (%11) gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için Dünya Sağlık Örgütü günde bol bol sebze ve meyve tüketimini önermektedir. Bu nedenle her öğün sebze veya meyve yenilmesine dikkat edilmelidir.