İş Hayatımızda Dengesiz Besleniyoruz

Yaşamının yoğunluğu, trafikte kalınan sürenin uzunluğu derken, beslenme kültürümüz de bu koşuşturma arasında bir yerlerde sıkışıp kaldı.

İnsanlar yemek yapmak için dahi vakit ayıramaz oldu. Ayaküstü yenen hazır gıdaların tüketimi arttı.

Bazen de yoğun iş yemekleri ve sık seyahat etme gibi nedenlerle sürekli dışarıda yemek yeme zorunlulukları doğdu. İşte bu noktada bir diyetisyen olarak bana danışan kişilerden en çok duyduğum sorular; “acaba bu yoğunluk içinde dengeli besleniyor muyum?”

Biz beslenme uzmanlarına danışanların çoğu, yoğun iş hayatıyla beraber dışarıda yenen iş yemeklerinden veya evde yemek yapmaya vakti olmayanlar akşamları sürekli dışarıdan Ofis ortamında gün geçirmenin dezavantajlarından biri, hareketsiz kalmak ve masa başında sürekli abur cubur yeme ihtiyacı duymaktır.

Oysa, enerji dengenizi sağladığınızda kilolarınızın kontrolü de sizde olacaktır. yemek söylemekten ya da sık seyahat etmekten yakınıyor. Bu durum özellikle kilo fazlası olanlar için zaman zaman kabusa dönüşüyor. Bunun dışında iş yemekleri de ayrı bir sorun yaratmakta.

Yemekte geçen sürenin uzunluğu, bir organizasyonda her şeyden yeme zorunluluğu ve alkol tüketiminin sınırlandırılamayışı, dışarıda yemenin zorlukları arasında yer alıyor. Bu zorluklara bir de varolan bazı hastalıklar eklendiğinde işin içinden çıkmak daha da güçleşiyor. Bu ay, özellikle çalışma hayatı içinde kilosunu korumak isteyenler için bazı önemli hatırlatmalar yapmak istiyorum.

En basit kural: Enerji dengesi Çoğu insan beslenmesini gözden geçirirken neden kilo aldığını fark edemeyebilir. Çok yemediğini düşünür veya “zaten günde 1-2 öğün yemek yiyorum, kilo almamam lazım” diyerek diyetisyenlere başvurur. Oysa ki burada göz ardı edilen, alınan ve harcanan enerjinin dengesidir. Yani az yiyor olsanız bile yediğinizden daha az enerji yakıyorsanız bu durumda kilo alırsınız.

Mesela 9-10 saat bilgisayar başında çalışıyorsanız ve sa-Tabii ki tüm bu yanlış beslenmeden kaynaklanan sorunlar dışında bazı hastalıklardan kaynaklanan durumlarda da az yeseniz bile kilo artışı görülebilir. Örneğin troid beziniz yeterince çalışmıyorsa kilo artışları olabilir. Bunun için mutlaka bir hekime danışmanız gerekir. En önemli eksiklerden biri egzersiz İş yaşamının en büyük zorluklarından biri de egzersize yeterince vakit ayıramamaktır. Yani bu durum yine yeterli enerji harcayamamak anlamına geliyor. Egzersizle ilgili tavsiyeler dergimizde uzmanlarımız tarafından sıklıkla vurgulanıyor.

Yine de basitçe tarif etmek gerekirse, bunun için evinizin mesafesi yakınsa (ve bunları yapmanıza engel bir sağlık sorununuz yoksa) iş çıkışı eve yürümek, sabah biraz daha erken kalkıp yürümek ve evde basit egzersizler yapmak uygun alternatifler olabilir. Yemek yeme hızı kiloyu etkileyebilir Çoğu kilolu insanın hızlı yemek yediği ve bu süre içinde çok miktarda yemek yediği görülür. Sonrasında da hazımsızlık, yemeklerin ağza geri gelmesi gibi sorunlar yaşanabilir. Çok hızlı yemek yediğimizde, çok çiğnemeden hızlı ve büyük lokmalar yutarız. Bu durumda kısa sürede yüksek kalori almış oluruz.

Oysa çok çiğneyip yemek yeme hızını yavaşlattığımızda daha az miktarda yiyecekle de doyarız. Çünkü ağızda çiğneme başladıktan sonra beyne, doyduğumuzun sinyalleri bir süre sonra gitmeye başlar. Bu nedenle çok çiğnemek ve yavaş yemek de kiloyu korumada etkili olabilir.

Bununla beraber yemekten 10- 15 dakika kadar önce 1-2 bardak su içmek de tüketilecek yemek miktarının azalmasını sağlayabilir. dece kahvaltıyla akşam yemeği saatlerinde bir şeyler yiyorsanız, düşük kalori alsanız da harcamadığınız için kilo alıyor olabilirsiniz. Bunun dışında yemek aralarında, bilgisayar başında fark etmeden atıştırılan yiyecekler ve abur cubur gıdalar da sorun olabilir. Özellikle açık ofiste çalışanlar için kutlanan doğum günleri, terfi pastaları, müşterilerden gelen ikramlar derken, alınan kalorinin hesabı unutulur gider. Oysa ki gün boyu ne yediğinizi düşündüğünüzde bunlar aklınıza gelmiyor olabilir.

Siz sadece iki öğün yemek yediğinizi hatırlıyor olabilirsiniz. Eğer bunun mümkün olabileceğini düşünüyorsanız bir beslenme günlüğü tutmak işe yarayabilir. Küçük bir deftere gün boyunca yediklerinizi ve içtiklerinizi en az bir hafta boyunca kaydedebilirsiniz. Aslında beslenme günlüğü tutmak bir taraftan daha az yemenizi de sağlayacak, yani fazla yeme konusunda caydırıcı olacaktır.

Çünkü daha sonra yazdıklarınıza bakınca fark ettikleriniz bir gün sonra daha dikkatli yemenizi sağlayabilir. Ayrıca bir diyetisyenden danışmanlık alacaksanız bu beslenme günlüğünü kendisine götürdüğünüzde sizin beslenmenizi daha ayrıntılı izleme fırsatı olacaktır.

Herkese Sağlık Dergisi

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler