Görülme sıklığı yaşla birlikte artıyor ve 80 yaşın üzerindeki her 10 kişiden birinde ortaya çıkıyor. Kalbin çalışması, ritim bozuklukları ve atriyal fibrilasyon hakkında sorularımızı yanıtlayan Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Enis Oğuz, “Nöroloji kliniklerinde yatan felçli hastaların dörtte üçü atriyal fibrilasyona bağlı inme geçirdikleri için oradalar” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor.
Kalbin çalışması için kalp kasının kasılması gerekiyor, bu da elektrik uyarısı ile gerçekleşiyor. Elektrik ise, kalbin sağ kulakçığında sinüs düğümü adı verilen hücreler topluluğunda üretiliyor. Ardından özelleşmiş elektrik ileti hücreleri tarafından kalbin diğer üç boşluğuna yani sol kulakçık, sağ karıncık ve sol karıncığa ulaştırılarak, onların da kasılması sağlanıyor. Bu çalışma tablosu, kalbin elektrik ileti sistemini meydana getiriyor. Sistemde herhangi bir sorun meydana gelmesi durumunda ise ritim bozukluğu ortaya çıkıyor. Kalbin dakikada ortalama 60-80 kez atması bekleniyor. Bunun altındaki ya da üstündeki değerlerde ritim bozukluğu söz konusu olabiliyor. Ritim bozukluğu, kalp içi elektriksel uyarı oluşturan ve ileten yapılarda veya kalp kasında bozukluk olması durumunda ortaya çıkıyor. Doğuştan gelen ritim bozukluklarının yanında; diğer kalp hastalıkları nedenleri de kalp ritim bozukluğuna yol açabiliyor. Örneğin ileti sistemini besleyen damarlar tıkandığı zaman, hayati ritim bozuklukları oluşabilir; tansiyon hastalığı, kalp yetersizliği, kalp kapak hastalığı ritim bozukluklarına yol açabilir. Bununla beraber kalbinde, hiçbir yapısal bozukluk saptanmayanlarda kalp ritim bozukluğu ortaya çıkabilir. Çok sayıda türü olmasına karşın, aritmiler başlıca iki gruba ayrılıyor. Kalbin yavaşlamasıyla birlikte gelişen ritim bozuklukları yani elektrik oluşumu ve iletim akışında bir aksama ile ilgili durumlara "bradikardiler"; kalbi aşırı hızlandıran ritim bozukluklarına da "taşikardiler" deniyor. Taşikardiler genelde dakikada 100’ün üzerinde kalp atışı hızı ile kendini gösteriyor. Ancak her taşikardi hastalık anlamına gelmiyor. Ani bir heyecanlanma ya da koşma eylemi sonrasında da taşikardi ortaya çıkabiliyor. Sinüs düğümünden fazla uyarı çıkmasına bağlı olarak gelişen bu tür taşikardilere “sinüs taşikardisi” deniyor. Bradikardiler ise kalbin sinüs düğümünden az uyarı çıkmasına bağlı olabiliyor. Öte yandan, elektriği ileten yollarda blok olarak adlandırılan kesintiler olduğunda da kalbin belli boşluklarında yavaşlamalar görülüyor. Bu sorunlar da bradikardiye yol açabiliyor. Ayrıca, tiroit hormonunun az salgılandığı durumda metabolizmadaki yavaşlamayla beraber kalbe elektrik uyarısının az olduğu yönünde bir bilgi gidiyor. Bu da kalbin yavaşlamasına ve dolayısıyla bradikardi ortaya çıkabiliyor.