İnme 3 Dakikada 1 Ölüme Neden Oluyor!

Türk Nöroloji Derneği'nin Genel Sekreteri Doçent Dr. Şerefnur Öztürk, dünyada her üç dakikada bir kişinin, beyin damarlarındaki kanamanın yol açtığı inme nedeniyle yaşamını kaybettiğini bildirdi.

Belek'te yapılan 45. Ulusal Nöroloji Kongresi'ni düzenleyen Türk Nöroloji Derneği'nin Genel Sekreteri ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Nöroloji Kliniği Şef Yardımcısı Doçent Dr. Şerefnur Öztürk, nörolojik hastalıklarda çağın gelişmelerine bağlı olarak tüm dünyada artış görüldüğünü söyledi.

Buna, ''risk faktörlerinin globalleşmesi'' denilebileceğini vurgulayan Öztürk, insanların benzer şekilde, benzer ortamlarda yaşadığını, eğlendiğini ve hayatlarını sürdürdüğünü, beslenme şekillerinin neredeyse tüm dünyada aynı olduğunu kaydetti.

Son yıllarda inme hastalığının da buna paralel artış gösterdiğini anlatan Öztürk, beyin damarlarında kanama sonucu ortaya çıkan inmenin, her 3 dakikada bir kişinin ölümüne yol açtığını söyledi.

Yüksek tansiyon, kan lipidlerinin yüksekliği, şeker hastalığı, hareketsizlik, kötü beslenme, sigara kullanımı, ağır alkol tüketimi, kalp hastalıkları, kalp ritm bozuklukları, enfarktüs, obezite, stres ve migrenin inmeye yol açabildiğine işaret eden Öztürk, şöyle konuştu;

İnme gelen hasta ilk üç saatte tam donanımlı bir hastaneye yetiştirilirse, yaşam fonksiyonları, kimyasal bir ilaç tedavisi uygulanarak geri döndürülebiliyor. Bunun için hastalığın başlangıç belirtilerini göz ardı etmemek gerekiyor. Örneğin hastanın bir tarafında kuvvet kaybı, uyuşma, konuşma bozukluğu, çift görme, yutma güçlüğü veya ani bayılma gibi bilinç kaybı, dengesizlik, çok şiddetli baş dönmeleri olduğunda kişinin başka nedenler aramaksızın hemen en yakın sağlık merkezine başvurması önerilir.

İnmeden korunmak için toplumda bireylerin daha ilköğretim çağından itibaren bilinçlendirilmesinin yanı sıra 112 Acil Servis'in de etkin kullanılması çok önemli. İnmeli bir hasta için 112 Acil Servis arandığında, içindeki sağlık görevlisinin hastayı donanımlı bir hastaneye hiç vakit kaybetmeden götürmesi, hatta hastaneyi arayarak iletişime geçmesi lazım. Hastanelerin de kendi organizasyonlarını tamamlayarak bu şekildeki hastaları kabul edebilecek koşulları oluşturmaları lazım.

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler