EFSUN YILMAZ - Türkiye Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Antibiyotik Direnci Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Çağrı Büke, gereksiz antibiyotik kullanımının dirençli mikroorganizmaların gelişmesine neden olabileceğini, ölüme varan tabloların ortaya çıktığını belirterek, "Kişi başına antibiyotik kullanımı konusunda rakamlarımız şunu gösteriyor ki hastaneye herhangi bir sebeple giden 100 kişinin 30'unun reçetesinde antibiyotik yer alıyor." dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Büke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada uygun olmayan, akılcı, yanlış antibiyotik kullanımının söz konusu olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanlığının yeni uygulaması kapsamında artık antibiyotiklerin reçetesiz verilmediğini hatırlatan Büke, uygulamayı desteklediklerini çünkü eczaneden reçetesiz antibiyotiklerin kullandırılması, antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların oluşmasında rol oynayan en önemli faktör olduğunu söyledi.
Bazı mikroorganizmaların doğal olarak antibiyotiklere dirençli olduğu bilgisini veren Büke, "Antibiyotiklere direnç gelişmesinde neden olan faktörlerden biri de antibiyotiklerin gereksiz kullanımı. Buna bir örnek de kış döneminde grip ya da üst solunum yolu enfeksiyonu olduğunda tüm dünyada antibiyotik tüketiminde ciddi artış olmaktadır. Bunların yarısından fazlası da gereksiz antibiyotik kullanımıdır." diye konuştu.
Çok çeşitli yan etkileri var
Gereksiz antibiyotik kullanımının çok farklı yan etkileri olduğunu kaydeden Çağrı Büke, "Dirençli mikroorganizması gelişmesine neden olabilir, böbreklere toksik etkileri olabilir, karaciğerde enzim yüksekliğine yol açabilir, kan değerlerinde düşmelere neden olabilir, nörolojik yan etkileri var. Onun için mutlaka hekimin önerisiyle kullanılmalı, hekim de bakteriyel enfeksiyon mu, değil mi buna karar vermeli." bilgisini verdi.
Prof. Dr. Büke, oluşan enfeksiyonların hastayı "vücudun aşırı ve kontrolsüz yanıt vermesi" anlamına gelen sepsis tablosuna götürebildiğini anlatarak, multiple sepsis durumunun da yüzde 90-100 oranında ölümle sonuçlandığı bilgisini verdi.
Tüm dünyada antibiyotiklere dirençli mekanizmalar ve buna bağlı ortaya çıkan enfeksiyonların ciddi bir tehdit olduğuna işaret eden Büke, şöyle konuştu:
"Hatta öyle bir tehdit ki bazı ülkelerde bu durum hükümetler ya da cumhurbaşkanları, devlet başkanları düzeyinde ele alınmış. Bu konuyla ilgili çok ciddi çalışmalar yapılmıştır. Hatta bu öyle bir durum ki çareler, çözümler bulunmazsa 2010 yılı sonrasında tüm dünyada yılda 10 milyona yakın insanın antibiyotiklere dirençli mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonlar nedeniyle kaybedileceği öngörülüyor. Şu anda Avrupa'da ve ABD'de dirençli mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonlar nedeniyle binlerce kişi yaşamını yitiriyor. Avrupa'da 23-25 bin, ABD'de ise 25-30 bin kişi bu nedenle ölüyor."
Türkiye'de gereksiz antibiyotik kullanımı nedeniyle yaşanan ölümlere ilişkin net bir bilginin olmadığını söyleyen Büke, "Kişi başına antibiyotik kullanımı konusunda rakamlarımız şunu gösteriyor ki hastaneye herhangi bir sebeple giden 100 kişinin 30'unun reçetesinde antibiyotik yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Büke, her yıl kasım ayında Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası kapsamında gereksiz antibiyotik kullanımı hakkında bilgilendirme çalışması yaptıklarını da ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tanıyı doğru koymak lazım. Antibiyotik sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullandığımız ilaçlar. Virüs, mantar ya da paraziter enfeksiyonlarda etkinliği yok. Bir defa antibiyotik kullanımının olması için gerçekten enfeksiyon hastalığı var mıdır cevaplanması gereken ilk soru. İkincisi de bu enfeksiyon hastalığı bir bakteriyel enfeksiyon mudur buna net olarak karar verilmesi lazım. Buna karar verirken bazı testlere ihtiyaç var. Bunlar tamamlandıktan sonra antibiyotik kullanmak, acil durumlarda ise sağlık durumu yeniden değerlendirip kullanımını sonlandırmak gerekiyor."