Özellikle yürüyüş; kilonun korunması, psikolojiyi düzenlemesi, kalp ve akciğer sağlığını kontrol altına almasının yanı sıra; prostat kanseri riskini azaltarak erkek sağlığına da büyük bir katkıda bulunmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Oğuz Acar, tempolu yürüyüşün prostat kanserinin ilerleme hızı üzerindeki etkisi hakkında bilgi verdi.
Prostat kanseri günümüzde erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. ABD’de yapılan bilimsel araştırmalara göre; 2010 yılında prostat kanserli hasta sayısı 2.2 milyondur ve her yıl yaklaşık olarak 217.000 yeni hasta bu gruba eklenmektedir. Yoğun tarama programları sayesinde hastalarda erken teşhis ile 5 yıllık yaşama şansı %100’e yakın olarak bildirilmektedir. Yine de ABD’de erkeklerde kanserden ölümler arasında prostat kanseri, akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Haftada 3 saat tempolu fiziksel aktivite prostat kanserinin ilerlemesini yavaşlatıyor Araştırmacılar yaşam tarzı ile prostat kanseri arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalara son zamanlarda ağırlık vermeye başladılar. Kaliforniya Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı 2705 hasta üzerinde yaptıkları ve bu yılın Şubat ayı içerisinde yayınladıkları ilk çalışmalarında, prostat kanserine yakalanan erkeklerin yüksek tempolu aktivitelerde bulunması halinde kanserden ölüm risklerinin %61 oranında azaldığını tespit etti. Bu oranı yakalamak için hastaların haftada en az 3 saat tempolu fiziksel aktivite yapması gerektiği belirtildi. Bu grupta herhangi bir nedenden dolayı ölüm riski de %49 oranında azalıyor. Ölüm riski en düşük olan hastaların ise prostat kanseri tanısı konmasının öncesinde ve sonrasında tempolu fiziksel aktivitelerde bulunanlar olduğunu belirledi. Aynı bilim adamlarının 1455 prostat kanserli hasta üzerinde yaptıkları ve Haziran ayında yayınladıkları bir diğer çalışmada ise; fiziksel aktivitenin prostat kanserinin ilerlemesini de azalttığı belirlendi. Bu çalışmaya göre haftada 3 saatten fazla hızlı tempolu yürüyüş yapan hastalarda kanserin ilerleme olasılığı %57 oranında azalıyor. Buradaki problemin, genelde tanı konan hastaların depresyon, yaşlılık veya ağrı nedeniyle fiziksel aktiviteyi kesmeleri olduğu belirtiliyor. Oysa çalışmanın sonucuna göre yavaş tempolu yürüyüş bile hızlı tempolu yürüyüş kadar etkili değil. Bu yüzden uzmanlar tanı sonrasında hastaların mutlaka düzenli olarak bu aktiviteyi yapması gerektiğini savunuyorlar. Tempolu fiziksel aktivite; insülin, büyüme faktörü ve bağışıklık sistemi hücrelerinin işlevlerini kontrol eden bir kimyasal olan sitokinin vücuttaki miktarını azaltır. Bu maddeler prostat kanseri hücrelerinin çoğalmaları için gereklidir. Bu maddelerin vücuttaki miktarı azaldıkça prostat kanseri hücrelerindeki artışın önüne geçilir, kanser hücresi ölümleri artar. Aynı maddelerin artışı şeker hastalığı ve kalp hastalığı gibi durumlarda da risk faktörü olduğu için, bunlara bağlı ölümlerde de azalmalar görülür.