Kilo almış bir kadın aynaya baktıklarında kendilerini beğenmez. Hele bir de çevreden kilo aldığına dair duyduğu olumsuz eleştiriler durumu daha da kötü hale getirebilir. Bir süre sonra kişi kendini daha çok yemeye verir, spor yapmaktan kaçınır, içine kapanır. Kişiye sıkıntı veren olumsuz birçok düşünce beyinde yer edinmeye başlar. Negatif düşünceler beyindeki seratonin miktarının azaltır. Vücuttaki seratonin hormonunun azalması birçok hormon ve enzimi etkiler.
Kilo alımı hem ruhsal hem de fiziksel problemlere yol açıyor… Dengeli beslenme alışkanlığının olmaması, yaşanan iş stresi ve benzer birçok problem ile kilo alımı hızlı olarak gerçekleşebilir. Alınan kilolar ise fiziki ve ruhsal birçok probleme yol açabiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzm.Dr. Mehmet Yavuz kilolu olup da "ben kendimle barışığım" diyenlerin çoğunun gerçeği yansıtmadığını ifade ediyor ve ekliyor; "Aslında kilo, başlı başına yoğun bir anksiyete nedenidir." Kilo almanın depresyona neden olabileceği gibi depresyonda olmanın da kilo almayı beraberinde getirebileceğini belirten Yavuz, kilo almanın muhtemelen artan stres veya duygusal bir aksaklık sonucu ortaya çıkacağını belirtiyor. Kilo almaya başlayan kadın kendini sorgulamalı… Yemek yemek birçok kadın için hem rahatlama hem de kızgınlık kaynağıdır. Spor yapmaktan kaçan ve kilo almaya başlayan bir kadının mutlaka kendini sorgulaması gerekir. Çünkü bu durumun bir süre sonra kısır döngüye dönüşür ve kişi kilolu olma gerçeğine daha fazla yemek yiyerek karşılık verip spor yapmaktan da kaçınır. Depresyon sonucu kilo alan kadınların antidepresan kullanma konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. Böyle bir tedavinin sonucu yine kilo almak olabilir, bu antidepresanlardan kaçmak için bir neden değildir fakat fazla kilolarla baş etmek için kullanılacak bir yöntem de değildir. Depresyon nedeniyle ilaç kullanan kişilerin kilolarını sık sık takip etmeleri, eğer kontrolsüz bir kilo alma söz konusu ise derhal hekimleri ile görüşmeleri gerekir.Hamilelik geçirenler ve masa başı çalışanlar risk altındaKadınların kilo almaya en müsait oldukları dönem olarak bilinen gebelik dönemi ve sonrasında vücutta kalan fazla kiloları atmak için bir çaba harcanmıyorsa ve gerçekleşen birden fazla doğum varsa yine şişman adayı bir kadınla karşı karşıya kalırız. Doğum dışında kadının hayatında oluşan çeşitli değişiklikler nedeniyle fiziksel aktivitelerinin azalması, örneğin bedensel olarak aktif olduğu bir işten masa başı bir işe geçmesi, iş bırakma veya emeklilik, araba kullanmaya başlamak gibi nedenlerle enerji tüketiminin azalmasının da kilo kontrolünde sorunlara yol açabiliyor. Şişmanlığın artışına neden olan etkenler arasında yaşlılık, fast food tazı beslenme, alkol tüketimindeki artışı ve en önemlisi genetik özelliklerin de kilo almada etkisi bulunmaktadır.Depresyondan kurtulmak için dengeli besleninToplum olarak beslenme tarzının özelliklerinin de şişmanlık için belirleyici bir etken. Çok yağlı yemek türleri fazlaca tüketiliyorsa ya da özellikle sanayileşmekte olan ülkelerde tercih edilen hazır yemek türleri tüketiliyorsa şişmanlık toplumsal bir sorun haline geliyor.Kilo vermek için ya da almamak için dikkat edilmesi gerekenler