Yaz dönemiyle birlikte çocuklarda astım atakları daha sık görülüyor. Astım alerjisinin gündüz eksersiz sırasında veya geceleyin uyurken öksürük ataklarıyla anne ve babaları telaşlandırdığını belirten Dr. Ufuk Sevgican, "Astım aslında ataklarla seyreden, ara dönemde son derece sağlıklı görünen çocuklarda mevcuttur. Ara dönemde çocuklar sağlıklı oldukları için astım teşhisi genellikle atlanmaktadır.
Öksürük şikayetiyle başvuran bu çocuklarımızda nefes darlığını görmekteyiz. İlk kez bu şikayetlerle gelen ailelerin çocuklarına astım teşhisi koyduğumuzda anne ve babalar çok endişelenmekte. Astım aslında çocuklarda çok farklı seyretmektedir. Çocuklardaki gibi değildir. Yetişkinlerdeki astım kalıcı olurken, çocuklardaki astım iyileşme ile sonlanmaktadır. Hele 1 yaş altı çocukların tedaviden sonra yüzde 90'ının iyileştiğini görmekteyiz" dedi.
Astımın alerjik ve alerjik olmayan olarak ikiye ayrıldığını belirten Sevgican, "Alerjik astımlarda en büyük sebep polenlerdir. Çocuklarda astım ilaçları yetişkinlerdeki gibi değildir. Bu ilaçlar astımın akciğerlerde her hangi bir etkisinin kalmasını önlemektir. Genetik faktörler de çok büyüktür. Anne veya babadan birinde astım teşhisi mevcut ise, çocukta astım gelişme riski yüzde 25'tir.
Ancak her ikisinde de astım var ise yüzde 70 ile 90 arasında çocukların da olma riski vardır" diye konuştu. Astım için en önemli risk faktörünün alerjenler olduğunun unutulmaması gerektiğinin altını çizen Sevgican, "Bilhassa polen alerjileriyle, hiçbir şikayeti yokken, astım hastaları öksürük ataklarıyla bize başvurmaktadır. Alerjenler içinde ev tozu akarları çok etkilidir. Ev tozu akarları, yastık, yorgan, şilte ve halı gibi yerlerde yaşamaktadırlar.
Ev tozu akarları, herhangi bir insana zarar vermezken, astımlı hastalarda solunum yolu ile girdiği için nefes daralması meydana gelmektedirler. Ev tozu akarlarını çocuk veya yetişkinden uzak tutmak çok önemlidir. Tedbir açısından temizlik yapılırken, astım rahatsızlığı olan kişinin ya başka odada bulunması veya evden uzaklaştırılması gerekiyor.
Oda temizliği yaparken, kuru bezlerle değil, ıslak bezlerle temizlemeliyiz. Odanın günde 2 defa havalandırılması gerekmektedir. Yerdeki halı veya kilim gibi ürünlerin olmamasına dikkat etmeliyiz. Akar önleyici kılıflarla yastık ve yatakları koruma altına almamız gerekiyor. Kalın perdelerin de bulunmaması sağlık için önemlidir" şeklinde uyarıda bulundu.