Cinsel isteğe rağmen sertleşme problemi nedeni ile ilişkiye girememek, pek çok erkeğin seksüel yaşamını altüst etmekle kalmayıp, sosyal hayatı da olumsuz etkiliyor.
Rahatsızlığın kabullenilmeyip tedavi yoluna gidilmemesi, durumu daha da zorlaştırırken; uzman yardımı alarak uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması yaşam kalitesini de artırıyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Akand, erkeklerde sertleşme problemleri, cinsel disfonksiyon ve tedavi şekilleri hakkında bilgi verdi.
Erkelerde ereksiyonun (sertleşmenin) gerçekleşmesi için; normal sinirsel uyarılma, sağlam bir damar yapısı, uygun bir hormonal fonksiyon ve psikolojik durum gerekmektedir. Erkeklerde cinsel istek olduğu halde penis sertleşmiyorsa “sertleşme problemi” vardır. Sertleşme problemi daha çok 30’lu yaşlardan sonra başlar ve kronik hastalık, pelvik travma ve cerrahi, alkol, sigara kullanımı, sistemik ateroskleroz, diyabet gibi risk faktörü sahibi hastalarda daha sık rastlanır. Diyabetik hastalarda kan şekeri düzeylerinin kontrolsüz bir
Erkeklerde sertleşme bozukluğundan bahsedebilmek için bu durumun cinsel ilişkiyi engelleyecek kadar önemli ve tekrarlayıcı olması gereklidir. Üç ayı aşkın bir süre bir insanın cinsellikle ilgili arzu duyup ilişkiye girmek için yeterince sertleşme elde edememesi durumuna “sertleşme sorunu” adı verilir. Cinsel özgüven eksikliğinin erkeğin yaşamının cinsel olmayan yönlerinde de olumsuz etkisi olabileceği kabul edilmektedir. Bu, erkeğin genel özgüvenini ve kendine olan saygısını etkileyerek yaşamında genel bir özgüven kaybına yol açabilir.
Ereksiyon Bozukluklarının Nedenleri;
• Psikolojik sebepler: Partnere bağlı sebepler (kıskançlık, aldatma vs...), tecrübesizlik, uygun olmayan ortam, özgüven eksikliği, depresif durumlar, mesleki stres, şizofreni, korkular, suçluluk hissi, gizli homoseksüellik…
• İlaca bağlı sebepler: Alkol ve toksik sebepler, alkol, nikotin alışkanlığı, yüksek tansiyon ilaçları, kalp ilaçları, idrar söktürücüler, ülser ilaçları, antidepresanlar, antiepileptikler, uyuşturucu alışkanlığı.
• Vasküler (Damarsal) sebepler: Oldukça sık karşılaşılan bir sorundur. Penise giden kan akımının azalması veya kanın peniste tutulamaması sonucu oluşur. Vasküler nedenler için risk faktörleri sigara kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet (şeker hastalığı), kalp hastalığı ve yüksek kolesterol düzeyidir. Tedavi edilmemiş yüksek tansiyonlu hastaların %8-10'unda sertleşme sorunu geliştiği görülmüştür. Damar sertliği (arteroskleroz) özellikle elli yaş üstü erkekler için ciddi bir risk faktörüdür. Arterlerin daralmasına neden olur ve penise giden kan akımı azalır.
• Nörolojik sebepler: Alkol bağımlılarında ve şeker hastalarındaki sinir hasarı, merkezi sinir sistemi hastalıkları (Multipl skleroz, beyin tümörleri, beyin kanaması), geçirilen kafa travması, omurilikte ereksiyon merkezi üzerindeki lezyonlarda bozulma ve penis yaralanmaları, penis eğrilmeleri başlıca sebeplerdir.
Uzman yardımı almaktan çekinmeyin!
• Hastanın geçirmiş olduğu hastalıklar, cinsel hastalıklar, kazalar, geçirmiş olduğu ameliyatlar, partneri ile ilişkisi, cinsel istekliliği, ilişki sıklığı, ereksiyon sıklığı, sabah ereksiyonları sorgulanır.
• Penisin büyüklüğü, yaralanmaları, eğrilikleri, testislerin büyüklüğü, sertliği, prostatın büyüklüğü değerlendirilir.
• Karıncalanma, yanma tarzında ağrı, reflekslerde azalma veya kaybolma, his duyumu kısıtlanması değerlendirilir.
• Penisin damar haritası çıkartılarak sertleşme bozukluğunun nedeninin damar tıkanıklığı ya da kan kaçağı olup olmadığı tespit edilir. Yaklaşık 40-50 dakika süren bir test ile penisi besleyen damarlar incelenerek damarlardaki kan akım miktarı ölçülür.
• Kalp-damar hastalığı veya şeker hastalığı gibi sistemik bir hastalık varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
• Aşırı alkolden kaçınılmalıdır.
• Uyuşturucu kullanımından kaçınılmalıdır.
• Kişi sigara içiyorsa kesinlikle bırakmalıdır.
• Düzenli egzersiz (spor) yapılmalıdır.
• Stresi ortaya çıkaran durumlardan uzak durulmalıdır.
• Düzenli bir yaşam olmalı; uyku düzensizliği varsa mutlaka düzene sokulmalıdır.
• Düzenli olarak mutlaka bir ürologa muayene olunmalıdır.
Erkekte cinsel disfonksiyon tedavisinde öncelikle hastaların beklentilerinin dikkate alınması gerekir. Tedavi kararının hasta ve bazen partneriyle birlikte kararlaştırılması tedavinin başarısını da olumlu olarak etkileyecektir. Tedavide nedenler ortaya konulduktan sonra ilk basamak oral farmakoterapiler yani ilaç tedavisidir.
Sertleşme sorunlarında genellikle tedavide ameliyat dışındaki metodlara öncelik verilse dahi, cerrahi girişimin gerekli olduğu hasta grupları da mevcuttur. Bu hastalar için diğer tedavi seçenekleri başarısız sonuçlar verdiğinde veya bu tedavileri reddettiklerinde geriye tek seçenek olarak protez kalmaktadır. Penil protezler iyi hasta seçimi yapıldığında ve hastanın partneriyle uyumunu düzenler ve yaşamı son derece kaliteli bir noktaya getirir.