Ergenlikte Görülen Varikosel Mutlaka Tedavi Edilmeli!

En çok görülen kısırlık nedenlerinden biri olan varikosel sadece yetişkinlerde değil aynı zamanda ergenlik çağında da görülebilir.

Ergenlik döneminde görülen varikosel mutlaka tedavi edilmesi gerektiği gibi tamamen iyileşme şansı yetişkinlere göre daha yüksektir. Ürolojik Cerrahi Derneği Başkanı Dr. Serdar Tekgül varikosel hakkında en önmeli soruları yanıtladı.

Vadikosel nedir?

Varikosel testislerdeki kanı boşaltan venlerin (toplardamar) genişleyip büyümelerine verilen isimdir.

Kısırlık (infertilite) yakınması ile başvuranların yarısında, daha önce çocuk sahibi olan bireyler arasında ikinci defa çocuk sahibi olamayan kişilerin (sekonder infertilite) ise en az 10 tanesinden 8' inde varikosel olması ve bu rahatsızlığın tedavi edilebilir kısırlık sebepleri arasında yer alması biz ürologlar için önemlidir. Genellikle vücudun sol tarafında gözlenen ancak her iki tarafta da görülebilen varikosel testis boyutlarını ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Varikoselin neden kısırlığa sebep olduğu ile ilgili çeşitli teoriler vardır.

Bu teorilerden en fazla kabul gören ikisi şunlardır:

1. Testislerin içerisindeki ısının artması,

2. Artık maddelerin tam olarak testislerden uzaklaştırılamaması nedeniyle beslenme bozukluğunun oluşması.

Sonuç olarak varikosel testis boyutunda azalmaya ve sperm kalitesinde bozulmaya neden olabilir. Bu durumda genişleyen damarların bağlanması ile gelişen bu bozukluklar ortadan kaldırılabilir. Testis boyutlarındaki farklılık cerrahi olarak varikoselin tedavi edilmesinden sonra puberte (ergenlik) öncesi hastalarda tamamen düzelebilirken, hayatın daha geç yıllarında ortaya çıkan varikosel cerrahi olarak tedavi edildiği takdirde testisler arasındaki boyut farklılıkları genellikle düzelmez. Ancak sperm parametrelerinde (spermlerin sayısı, spermlerin hareketliliği, spermlerin yapısal olarak normal olma oranları) düzelmeler gözlenebilir.

Varikosel genellikle karın içi basıncın artımına neden olan ya da öğretmen, polis ve bunlar gibi sıklıkla ayakta çalışmaları gerektiren meslekleri olan kişilerde sık gözlenir. Genellikle görüntü olarak ya da ele gelen şişlikler olarak bulgu veren bu rahatsızlık aslında nadiren ağrıya neden olabilir. Ancak bu hastalığa eşlik eden ağrı yakınmasının çok ender görüldüğü tıp dünyasında yaygın olarak kabul gören bir gerçektir ve hastaların bu nedenle ameliyat olmaları önerilmemektedir.

Varikoselin Tanısı Nasıl Konur?

Varikoselin tanısı muayene ile konulur. Renkli doppler ultrasonografi tetkiki sadece muayenede şüphede kaldığımız hastalarda (daha önceden operasyon geçiren ve operasyon başarısının şüpheli olduğu durumlarda, muayeneyi güçleştirecek sebeplerin olduğu durumlarda) gereklidir. Fizik inceleme sırasında elde edilen bulgulara ve ultrasonografi bulgularına göre varikosel 4 derecede sınıflanır:

a) Subklinik varikosel: Fizik incelemede tespit edilemeyen sadece ultrasonografide gösterilebilen geniş toplardamarlar

b) 1. derece varikosel: Öksürme, ıkınma gibi karın içi basıncı artıran durumlarda inceleme sırasında hissedilen geniş toplardamarlar

c) 2. derece varikosel: Fizik incelemede herhangi bir işlem yapmaksızın hissedilen geniş toplardamarlar

d) 3. derece varikosel: Fizik incelemede herhangi bir işlem yapmaksızın dışarıdan görülebilen geniş toplardamarlar

Fizik incelemeden sonra tek taraflı varikoseli olan kişilerde sperm analizi yapılması gerekmektedir. Sperm analizi anormal çıkar ise bunu doğrulamak için ikinci bir sperm analizinin daha yapılması gerekmektedir. Ayrıca her iki testisinde de varikoseli olan hastaların karın içerisinde ana damarlara bası yapan bir kitle gibi rahatsızlıklarının olmadığından emin olmak amacıyla retroperitonal (böbreklerin ortasında ve arkasında bulunan yer) ultrasonografi ile bakılması gerekmektedir.

Tedavi Gerektiren Varikoseller Hangileridir?


Ergenlik öncesi ve sperm analizi için örnek veremeyen kişilerde: Testis hacminin diğerine göre % 10'dan daha fazla azaldığı durumda

Erişkinlerde veya kısırlıkla başvuran kişilerde ise sperm parametrelerinde bozukluk saptandığı durumlarda.

Tedavi Gerektirmeyen Varikoseller Hangileridir?


Normal semen analizi saptanan erkeklerde veya subklinik varikoseli olan erkeklerin veya testis hacimlerinde bir değişiklik tespit edilmeyen varikoselli çocukların ameliyat edilmeleri gerekmez. Testiste ağrısı olan ve varikoseli olan hastalar ancak ağrı nedeninin varikosel dışında bir rahatsızlık olmadığı gösterildikten ve ağrı kesicilerden fayda görmediği gözlendikten sonra kendisi ile tedavinin riskleri görüşülüp istiyor ise ameliyat edilmelidir.

Varikoselin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Varikoselin en sık ve güncel tedavisi ameliyattır. Ancak anjiografik tekniklerin kullanımıyla damarların içerisine çeşitli maddelerin verilmesiyle de tedavi gerçekleştirilebilir. Varikosel ameliyatları kasık bölgesine yapılan bir kesi ile gerçekleştirilir. Burada testislere giden toplardamarlar bulunarak bağlanır. Başarı şansı mikroskop ya da optik büyüteç kullanıldığında çok daha yüksek olmakta ve istenmeyen etkilerin (komplikasyon) gelişmesi nadir olmaktadır. Varikosel ameliyatı yaklaşık 30 – 60 dakika kadar sürer. Ameliyattan sonra karşılaşılabilecek komplikasyonlardan en sık olanı hidrosel (testis çevresinde sıvı birikimi) ve atrofidir.

Varikoselin Tanı ve Tedavi Sonrası Kontrol ve Takibi Nasıl Yapılır?


Tedavi gerektirmeyen olguların senede bir sperm analizi ve fizik inceleme ile takibi gerekmektedir. Tedavi olan kişilerin ise sperm analizindeki düzelmeler 6 aya kadar süren süre zarfında son halini almaktadır.
 

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler