Kanser hastalarında, kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte yaşam tarzı, obezite ve beslenme alışkanlığındaki yanlışlıklar, bağışıklık sistemini zayıflatıyor.
Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Ertek, ''DSÖ'nün 2005 yılı kayıtlarına göre dünyada 7.5 milyon kişi kanser hastası. Bu sayının, 2030 yılında 17 milyona çıkması öngörülüyor'' dedi. Kanser hastalığından ölümlerin, kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığını ifade eden Ertek, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve az gelişmiş ülkelerde kanser vakaları ve kansere bağlı ölümlerin diğer ülkelere oranla fazla olduğunu bildirdi. Ertek, Türkiye'de de en sık görülen hastalıklar içinde kanserin 2. sıraya oturduğunu belirterek, erkeklerde akciğer ve prostat, kadınlarda ise meme ve akciğer kanserlerinin ilk sıralarda olduğuna dikkat çekti. Kanserlerin tamamının önlenemez olmadığına, koruyucu tedbirlerle hastalıktan sakınılabildiğine işaret eden Ertek, kanserlerin yaklaşık üçte birinin doğru beslenme alışkanlığı, fiziksel aktivite, obeziteden, ultraviyoleden ve radyasyondan uzak durma ile korunmanın mümkün olabildiğini söyledi. Bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasının hem kanserden korunmada hem kanser tedavisinin başarısında çok önemli olduğunun altını çizen Ertek, ''Kanser hastalarının tedavi sürecinde özellikle kemoterapi ve radyoterapi alınması halinde bağışıklık sistemi zayıflıyor. Bağışıklık sistemi zayıflayan hastalar, enfeksiyonlara açık hale geliyor'' dedi. Ertek, bağışıklık sistemi zayıflayan hastalarda çok ciddi enfeksiyonların görülebildiğini ve kanser hastasının sağlık durumunu ağırlaştırabildiğini belirterek, ''Kanser hastaları, tümörün yol açtığı organ yetersizliği ya da enfeksiyon hastalıklarından dolayı yaşamını yitiriyor. Sağlıklı kişilerde hiçbir etki yapmayan çok basit enfeksiyonlar bile kanser hastalarında ölümcül olabiliyor'' diye konuştu. Kanser hastalarında en sık zatürre gibi akciğer sorunları görülebildiğini, mikroorganizmaların çok daha kolay kana karışarak hastanın sağlık durumu ağırlaştırıp ölümüne neden olabildiğini, ciltte, üriner sistemde enfeksiyon gelişebildiğini ve boğazda ve ağızda iltihaba yol açabildiğini ifade eden Ertek, ''Hastalar, sıklıkla bu enfeksiyonlardan dolayı yaşamını yitirir'' dedi. Ertek, bireysel önlemlerle enfeksiyonlardan korunmanın mümkün olduğuna da dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Hastalar, bu dönemde sağlıklı ve dengeli beslenerek, yeterli vitamin ve mineral alarak bağışıklık sistemini güçlendirmeli. Belli enfeksiyon risklerine karşı aşı yaptırılmalı. Örneğin, grip aşısı yaptırılarak olası bir solunum yolu enfeksiyonu engellenebilir. Dalakla ilgili sorunları olan hastalar menenjit, ve pnömokok aşısı yaptırmalı. Kemik iliği kanserlerinde hekimin önerdiği gerekli aşılar yaptırılmalı. Akciğer kanseri hastaları grip ve zatürre aşısı yaptırmalı. Hastalar, riskli çevreden uzak durmalı ve hasta kişilerle temasta ya da aynı odada bulunmamalı. Dışarı çıkarken maske kullanılmalı.'' Ertek, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesi için mevsiminde bol sebze meyve yenilmesi, ancak iyi yıkanmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirtti. Uykusuzluğun da bağışıklık sistemini bozduğunu ve hastalıklara zemin hazırladığını ifade eden Ertek, gün içinde erişkinlerin mutlaka 8 saat uyumasını önerdi. Ertek, ruh sağlının da desteklenmesi için kanser hastalarının hekim kontrolünde psikolojik destek almasının da önemli olduğunu belirtti.