Elleriniz Titriyor mu?

Titreme genellikle ellerde görülmekle birlikte vücudun bir yarısında kol ve bacakta, bazı hallerde de tüm vücutta görülebilir. Başta çok rahatsızlık vermeyen titreme, yaşın ilerlemesiyle birlikte şiddetini de arttırabilir.

Amerikan Hastanesi Nöroşirürji Bölümü’nden Dr. Ali Zırh, titreme ile ilgili hastalıklarda şikayetlerin sıklıkla istirahat halinde gözlendiğini, bu tip titremelerin başında Parkinson Hastalığı’nın geldiğini belirtiyor.

Titreme (tremor) hastalığı insanlarda pek çok durumlarda bulunabilir. Bu olay en sık olarak el titremesi şeklinde görülmekle birlikte, vücudun bir yarısında kol ve bacakta, bazı hallerde de tüm vücutta gözlenebilir. Titreme ile ilgili hastalıklarda şikayetler sıklıkla istirahat halinde titreme halleri olarak gözlenir.

Bu tip titremelerin başında Parkinson hastalığı gelmektedir. Parkinson hastalığı ile birlikte veya yalnız olarak da istirahat halinde titremeye neden olan bir çok hastalık mevcuttur. İstirahat halinde ortaya çıkan titreme durumlarına, çoğunlukla ileri yaşlardaki hastalarda rastlanır.

İş yaparken oluşan titreme

Real Age'in sitesinde yer alan habere göre, çok sık görülen bir başka titreme durumu ise ellerin havaya kaldırılıp, havada tutulması sırasında olduğu gibi vücudun bir iş yapması sırasında ortaya çıkan, ancak istirahat sırasında olmayan titremedir.

Bu grup titremelerin hemen yarıya yakını ailesel özellik taşımakta olup kalıtsal yolla çocuklara da iletilebilmektedir. Bu gruptaki titreme vakaları “Esansiyel Tremor” başlığı altında incelenir. Bu tip titreme şikayetleri, daha genç yaştaki hastalarda görülmektedir.

Aktif hareket halinde oluşan titreme

Bu iki gruptaki titreme olgularının yanı sıra, bir de aktif hareket eylemi sırasında ortaya çıkan titreme yakınmaları mevcuttur. Bu tipteki titreme hareketlerine genellikle felç geçirme veya şiddetli kafa travmaları sonrasında veya multipl skleroz gibi sinir sistemini yaygın olarak tutan hastalıklar sonrasında rastlanır.

Titreme durumu ne zaman ortaya çıkar?

Titreme yakınmaları, tipi ne olursa olsun genellikle gündüz saatlerinde ortaya çıkar ve hastaların endişeli veya düşünceli olma durumlarında, sinirsel gerginliğin arttığı hallerde şiddetlenir. Uykuda ise titreme durumu gözlenmez.

Parkinson Hastalığı nasıl ortaya çıkar?

Bugün için Parkinson Hastalığı’na beynin “bazal ganglionlar” denilen ve çapı 1 cm.’ den küçük olan özel bir bölgesindeki “dopamin” adı verilen maddenin eksikliğinin yol açtığı bilinmektedir. Bu hastalık hiçbir nedeni bağlı olmaksızın ortaya çıkabildiği gibi, geçirilmiş kafa travması, cıva, kurşun gibi ağır metaller ile uzun süreli temas halinde kalmış bulunulması, bazı ilaçların uzun süre ile kullanılması gibi nedenlere de bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir.

Belirtileri nelerdir?

Parkinson Hastalığı’nın en belirgin bulgusu istirahat halinde ortaya çıkan titreme olmakla beraber, hastaların klinik tablolarına hareketlerde yavaşlama, katılık, tutukluk, yürüme güçlüğü gibi bulgular eklenir.

Titreme ile ortaya çıkan hastalıkların tedavisi nasıl yapılır?

Başta Parkinson Hastalığı gibi titreme ile ortaya çıkan hareket bozukluklarının başlangıç tedavisi, ilaç tedavisidir. Ancak bu hastalıkların tedavisinde aradan yıllar geçtikçe alınan ilaca tolerans gelişmesi veya yüksek dozda ve uzun süreli ilaç kullanımına bağlı yan etkilerin ortaya çıkması gibi hallerde veya titreme her türlü ilaç tedavisi ie durdurulamıyorsa tedavi cerrahidir.

Modern cerrahi tedavi sırasında hastaların başına bir çerçeve takılmakta, ardından hastaların MRI tekniği ile beyin görüntüleri alınmakta, buradan elde edilen koordinatlarla hastaların bilgisayar yardımıyla o hastaya mahsus beyin haritaları çıkartılmakta ve ardından hastalar ameliyathaneye alınmaktadırlar.

Burada hastaların kafatasına küçük bir delik açılarak o delikten hastanın beynine “mikroelektrod” sokulmakta ve son derece gelişmiş teknolojik cihazlar yardımı ile Parkinson Hastalığı veya diğer hareket bozukluklarından sorumlu beyin hücreleri tek tek bulunabilmektedir.

Burada elde edilen veriler yardımıyla da hastaların fizyolojik beyin haritaları çıkartılabilmektedir. Bu teknik, hastalıktan sorumlu beyin hücrelerinin veya hücre gruplarının yerlerinin hata payı olmaksızın bulunabilmesine ve tedavinin planlanmasına büyük kolaylık sağlamaktadır.

Bu hücrelerin yerleri tam olarak belirlendikten sonra, hücrelerin aşırı aktivitelerinin ortadan kaldırılması ya yüksek ısı uygulanarak bu hücrelerin yakılması yolu ile sağlanmakta ya da bu bölgeye “beyin pili” takılarak özel bir elektrik akımı verilmesi ile sağlanmaktadır.

Yakılma işlemi sırasında yakıcı elektrod çıkarılarak ameliyat sonlandırılmakta, pil uygulamasında ise hastalar ucu beyin içerisinde olan ve kalp piline çok benzeyen bir cihazı sürekli taşınmaktadırlar.

Mikroelektrod kayıt yöntemi

Hastalıktan sorumlu hücrelerin yerlerinin hatasız olarak saptanması ancak bu yöntemle mümkün olmaktadır. Kurulması ve uygulanması son derece zor ve pahalı olan bu yöntem sayesinde, beyin içerisindeki tek bir hücrenin elektriksel aktivitesi algılanabilmekte, uyanık yapğılan ameliyatlarda hastaların mikroamper düzeyindeki elektrik akımına verdikleri cevaplar değerlendirilmekte, böylelikle hastalıktan sorumlu hücrelerin yerleri hata payı olmaksızın saptanabilmektedir.

Ancak birkaç yıllık klinik uygulama deneyimi ve oldukça pahalı bir yatırım ile gerçekleştirilebilen bu teknik sayesinde Parkinson Hastalığı ve diğer hareket bozukluklarının ameliyatla tedavileri güvenilir olarak ve yüksek başarı oranı ile gerçekleştirilebilmektedir.
 

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler