Medicana Çamlıca Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Tunç Alp Kalyon, düzenli bir yaşam ve dengeli beslenme prensiplerine uyulması, sigara ve aşırı alkolden uzak durulması ve her yıl sağlık kontrolünden geçilmesi gibi önlemlerin inme ve enfarktüs gibi damarsal rahatsızlıklardan korunmak için zorunlu olduğunu bildirdi.
Kalyon, yaptığı yazılı açıklamada, beyin damarlarının aniden tıkanması veya kanaması sonucunda vücudun sağ veya sol yarısında ortaya çıkan felç tablosunun "inme" veya "yarım felç" olarak adlandırıldığını bildirdi.
İnmeye neden olan beyin damarlarının hasarının, damar tıkanması ya da kanamaya bağlı olmak üzere genellikle iki türlü gerçekleştiğini aktaran Kalyon, "Beyin damarlarının tıkanması sonucu o bölgedeki beyin dokusu hasara uğrar. Hastaların yaklaşık yüzde 80'inde inmenin nedeni damar tıkanıklığıdır. Genellikle yüksek tansiyonlu hastalarda veya beyninde baloncuk şeklinde damar genişlemesi olan kişilerde ise ani bir kanama ile ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.
İnmede en önemli klinik bulgunun vücudun sağ veya sol yarısında kol ve bacağın birlikte felci olduğunu belirten Kalyon, hareket kaybının yanı sıra bilinç ve hafıza kaybı, algılama, duyu, konuşma ve görme bozuklukları gibi belirtiler de görülebildiğini aktardı.
Kalyon, "İnme olur olmaz hasta nakledilmeli ve hastanede gerekli muayene ve tetkikler yapılıp nedeni araştırılmalı. Tıkanmaya bağlı olaylarda ilk 3-4 saat içinde yapılacak müdahale ile tıkanıklığın giderilmesi ve beyin hasarının önlenmesi mümkün. Kanamalı hastalarda ise durum çok acildir. Bir an önce kanamayı durdurucu tedaviye başlanmalı, gerekirse hasta operasyona yönlendirilmeli." tavsiyelerinde bulundu.
İnme için risk faktörleri
Ön planda hareket kaybıyla ortaya çıkmasına rağmen inmenin aslında damar hasarının sonucu olduğuna işaret eden Kalyon, bu nedenle genel vücut sağlığını ve damar yapısını tehdit eden her türlü olumsuzluktan kaçınmak gerektiğini vurguladı.
Kalyon, özellikle yüksek tansiyon, şeker ve kalp-damar hastalığı olanların dikkat etmeleri gereken risk faktörlerine ilişkin şunları kaydetti:
"Hipertansiyon yani kan basıncı yüksekliği, hem inme hem de kalp krizleri için çok önemli bir risk oluşturur. Bu nedenle orta ve ileri yaştaki kişilerde düzenli olarak tansiyon ölçümü yapılmalı ve kan basıncı normal sınırlar içinde tutulmalıdır. Obezite yani şişmanlık ve beraberindeki kolesterol yüksekliği inme riskini artırır. Beyin ve kalp damarları çok ince olduğundan sigaradan çok etkilenir ve inme riskinin artmasına neden olur. Düzenli egzersiz yapılmaması inme ve kalp krizi riskini artırır. Alkol az miktarda alındığında damarları genişlettiği halde, fazla alınırsa damar yapısını bozabilir. Bazı ilaçlar da inme riskini artırdığından kontrolsüz ilaç kullanmaktan kaçınılmalıdır."
Akut dönemdeki tedavilerden sonra bir an önce hastanın rehabilitasyonuna başlamak gerektiğini belirten Kalyon, rehabilitasyonun amacının, hastanın bedensel kayıplarını azaltıp fonksiyonel kapasitesini çoğaltmak, günlük aktivitelerinde bağımsız olmasını sağlayıp yaşam kalitesini artırmak olduğunu ifade etti.
Uygun hastaların eski mesleğine dönebilmesi veya yeni bir iş sahibi olmasının da hedeflendiğini belirten Kalyon, şöyle devam etti:
"Rehabilitasyon uzun sürebilir. Önce hastanın temel ihtiyaçlarını giderebilecek hareketleri yeniden kazanması hedeflenir. Yeme-içme, giyinme-soyunma, tuvalet-temizlik faaliyetlerindeki gelişmeler yakından izlenir. Oturma ve ayakta durma dengesi gelişen hastalarda yürüme eğitimine başlanır. Yürüme becerisinin kazanılması ve elin günlük işlerde kullanılması bazen gecikebilir; ancak sabırla bu eğitime devam edilmelidir. Rehabilitasyon sürecinin sonunda hastaların büyük çoğunluğu yürüme becerisini yeniden kazanabildiği gibi sosyal ve mesleki yaşantılarına geri dönebilirler."
İnmeden korunma yolları
Tunç Alp Kalyon, inmeye karşı alınacak önlemleri şöyle sıraladı:
"Kan basıncınızı sık sık kontrol edin, 14/ 9 sınırını geçiyorsa düzenli ilaç kullanın. Yağ, un, şeker ve tuzu azaltın. Taze sebze, meyve, deniz ürünleri tüketimine ağırlık verin, yağlı etlerden ve kızartmalardan kaçının. Kan şekerinizi yılda en az iki kez kontrol ettirin, 105 mg'ın üstünde ise mutlaka doktorunuza başvurun. Fazla kilolardan kesinlikle kaçının. Bel çevrenizi ölçün; kadınlarda 88 cm, erkeklerde 102 cm'den fazla olması aşırı kiloya işaret eder. Uygun bir diyete başlayın. Her gün en az yarım saat yürüyüş yapın. Sigara kesinlikle içmeyin, içilen yerde durmayın. Günde 7-8 saat düzenli uyumaya özen gösterin."
Kalyon, "İnsanın her gün kendine biraz zaman ayırması, basit kontroller yapması, düzenli bir yaşam ve dengeli beslenme prensiplerine uyması, şişmanlık ve hareketsizliğe karşı dikkatli olması, yeteri kadar egzersiz yapması, sigara ve aşırı alkolden uzak durması, her yıl düzenli sağlık kontrolünden geçmesi gibi basit önlemlerin inme ve enfarktüs gibi damarsal rahatsızlıklardan korunmak için zorunlu olduğunu unutmamak gerekir." görüşlerini aktardı.