Kısırlık şikâyeti ile başvuran erkeklerin yüzde 40’ında varikosel tespit edildiğini söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Coşkun Şahin, “Genelde 18-30 yaş grubunda görülüyor. Belirtisi olmadığı için birçok erkek bu anormalliğin farkında dahi olmuyor. Fakat bu sinsi hastalık, ileriki yaşlarda bir erkeğin kâbusu haline geliyor” dedi.
Doç. Dr. Coşkun Şahin, varikoselin, testisi saran toplayıcı damarların genişlemesiyle oluşan doğuştan bir damar anomalisi olduğunu söyledi. Şahin, “Varikosel testislerde sıcaklık artışı ve toplardamardaki kanın organa geri akımı sonrası mikro dolaşımı etkileyerek sperm üretimini bozar; sayı, hareketlilik, yapı ve kromozomal yapıya etki sonucu dölleme kapasitesini olumsuz etkiler. Görülme sıklığı toplumda yüzde 25 olup, 18-30 yaş grubunda en fazladır. Bazı erkeklerde sperm yapım bozukluğu dışında, testiste veya kasık bölgesinde ağrı olabilir” dedi. Hastalığın daha çok kısırlık nedeni ile yapılan araştırmalarda tesadüfen ortaya çıktığından bahseden Coşkun Şahin, “Psikolojik sorunlara da yol açıyor. Kısır olan bir erkek kendini yetersiz hissediyor ve güveni azalıyor. Her varikosel kısırlık yapmaz ama kısırlık nedeniyle üroloji kliniklerine başvuran hastaların birçoğunda varikosel mevcuttur. Genellikle sol tarafta olur. Tıpkı bacaklardaki varisler gibi testislerin üst tarafında genişlemiş, kıvrımlaşmış toplardamarların varlığı söz konusudur. Ağrı ve şişlik yapabilir ancak her zaman olmayabilir. Bazı durumlarda kişi kendini muayene ettiğinde fark edebilir. Genelde bir üroloji uzmanının muayenesi sonucu ortaya çıkar” diye konuştu. Varikoselin tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu söyleyen ve basit bir ameliyatla sorunun ortadan kalkacağını dile getiren Şahin, “Başarılı tedaviyle en olumlu neticelerin alındığı erkek kısırlığı sebebidir. Basit olmakla birlikte çok fazla dikkat edilmesi gereken bir ameliyattır. Usulüne uygun yapılmadığında testiste küçülme, yeniden varikosel oluşumu, torbada su toplanması gibi istenmeyen durumlara yol açabilir. Çünkü ameliyatta sadece toplardamarların bağlanması gerekirken bazen atardamar ve lenf damarları da birlikte bağlanabilmektedir. Bu durumun önlenmesinde en etkili yöntem mikrocerrahidir. Bu yöntemde ameliyat sahası 4-6 kez büyütülmekte, testise giden bütün oluşumlar (atardamar, toplardamar, lenf damarları, sperm kanalı) rahatça ayırt edilmekte ve diğer damarlara zarar vermeden sadece toplardamarlar en küçük boyutuna kadar bağlanabilmektedir. Böylece hem komplikasyonların önüne geçilmiş hem de nükslerin önlenebildiği etkili bir varikosel ameliyatı yapılmış olur” ifadesini kullandı.