Alkolün, beyin ve çevre sinir sistemi üzerindeki etkilerini araştıran deneysel çalışmalara ilişkin sonuçlar da 1700’lü yıllardan günümüze dek yazıla gelmiştir. Amerikan Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Dr. Zekiye Kural, aşırı alkol tüketiminin beyinde ciddi hasarlara yol açtığını, alkol tüketimin oranına göre kalp, böbrek fonksiyonlarında bozuklukların ortaya çıkabileceğini belirtiyor.
Alkolün nörolojik komplikasyonlarının hangi mekanizma ile geliştiği tüm ayrıntıları ile bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin alkolizm ile birleşerek ortaya çıktığı görüşü yaygınlık kazanmıştır. Alkol kullanımına bağlı beslenme bozukluğu ve elektrolit dengesizliği de nörolojik problemlerin ortaya çıkmasında etkisi olmaktadır. Ancak alkol alım oranları ile sağlık problemlerinin gelişmesi arasında direkt bir ilişki gösterilememiştir. Deneysel çalışmalarda alkolün sinir hücresi veya uzantılarının fonksiyonlarında yarattığı değişiklikler gösterilmekte ve bu patolojik değişikliklerin düzeyi ile ilgili klinik veriler arasında bir ilişki olmadığı görülmektedir. Kesin olan bilgi, alkolün beyin kabuğundan iskelet kasına kadar olan herhangi bir düzeyde merkezi ya da çevresel sinir sistemini etkileyebildiğidir. Bu etkilenim ağır derecede ya da kronik alkol kullanımı ya da alkol yoksunluğu durumunda değişik klinik değerlerle karşımıza çıkmaktadır. Alkolik olan ve olmayan kişilerde belirtilerin ortaya çıkışını sağlayan kandaki alkol miktarı, vücuda alınan alkole göre değişiklik göstermekle birlikte, klinik süreçler her iki grupta da aynıdır. Alkol zehirlenmelerinde duygu kontrol bozukluğu, duygu durumu değişikliği, sosyal inhibisyonun ortadan kalkması, ılımlı dengesizlik, gözün istem dışı hareket etmesi, konuşmada peltekleşme, kızarıklık, çarpıntı ve göz bebeklerinin genişlediği gözlenmektedir. Kandaki alkol orarının artmasıyla birlikte santral sinir sisteminin etkilenmesi ayrıca koma, refleks kaybı ve tansiyon düşmesine de neden olur. Kronik alkol kullanımı, santral sinir sistemi problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olur. Alkole bağlı gelişen santral sinir sistemi problemlerinde patolojik bulgular, sinir hücresi kaybı, hücre zarında boğulma, beyin zarlarında kalınlaşma ve opaklaşma, beynin içinde ve çevresinde aşırı sıvı toplanması ile karakterizedir. Alkole bağlı problemler santral sinir sisteminin hangi bölgesinde yoğun ise, klinik bulgular o bölgenin fonksiyon kaybı olarak karşımıza çıkmaktadır. Alkol alımının sonlandırılması, vitaminin B(1) desteği, elektrolit bozukluklarının giderilmesi, klinik ilerlemeyi durduran ve bazen de iyileşmeyi sağlayan yöntemler olarak kullanılmaktadır. Uzun dönem alkol kullananan hastalarda gözlemlenen “Alkolik nöropati” kol ve bacaklarda güçsüzlük, ağrı, nahoş hisler, kas krampları, uyuşma ve yürümede dengesizlik, yanma hissi ile kendini gösterir. Alkolik nöropati durumu; alkol kullanımının kesilmesi ve vitamin desteğiyle durdurulabilir.Bu hastalarda seyrek olarak da düzelme görülebilmektedir.