Romatoid Artrit, insanların yaşamlarına yüklediği ağır etkileri ile kalıcı sakatlığa yol açabilen bir hastalık olup, çoğunlukla romatizma ile karıştırılıyor ve bu yüzden teşhisi ve tedavisi gecikebiliyor.
Romatoid Artrit fiziksel semptomları kişinin bağımsız yaşama ve profesyonel çalışma kabiliyetini büyük ölçüde engelleyebiliyor. Dünyadaki RA ile ilgili hasta dernekleri biraraya gelerek RA hastalarının tedavi edilebilmesi ve çalışma hayatına kazandırılması için gereken “değişim öncelikleri”ni belirledi!
Romatoid artrit, nüfusun her 1.000 kişisinden yaklaşık 5-10’unu etkileyen bir hastalıktır. RA, erkeklere oranla kadınlarda yaklaşık 3 kat daha fazla görülmektedir. Ortalama başlangıç yaşı 40 - 60 arası olup, her yaştan insanı etkilemesi de mümkün. Türkiye’de bu hastalığın ortalama görülme yaşı 52’dir. Kadın hastaların %4’ü erkek hastaların ise %51’i çalışmaktadır.
RA genellikle bir eklem hastalığı olarak algılanmasına rağmen, gerçekte kişi üzerinde daha geniş etkilere sahip ve bir çok organı etkileyebilen otoimmün bir hastalıktır. RA, kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler hastalık risklerini artırması nedeniyle erken ölüme yol açabiliyor.
Yeni tedaviler, semptomların kontrol edilmesinde ve insanların hastalıkla birlikte yaşamalarına yardımcı olmada etkili oluyor. Bununla birlikte, kamuoyunun RA konusundaki bilinç düzeyi ve ulusal sağlık sistemleri tarafından hastalıktan etkilenen insanlara verilen öncelik çok düşük. Çoğu ülkede, hastalığın tedavisinde uzmanlaşmış sağlık personelinin sayısı yetersiz olması teşhis süresini ve RA ile yaşayan insanlara sağlanan bakım hizmetlerinin kalitesini etkiliyor.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Romatoloji Araştırma ve Eğitim Derneği (RAED) Başkanı Prof Dr Hasan Yazıcı şunları söyledi: “ Romatoid artritin ele alınmasında halkın bilinçli ve hekimlerin eğitimli olması çok önemli. Ancak bunun da ötesinde, hekim dışı sağlık personelinin bu konuyla ilgili geliştirilmesine ülkemizde çok daha fazla önem verilmeli. Bir başka nokta; sosyal yaşamı bütünüyle etkileyen bu hastalıkla ilgili rehabilitasyon imkanları artırılmalı. Son olarak da, yeni ilaçların fayda-maliyet değerlendirmesi dikkate alınarak ülkemize gelmesi, hastaların ilaca erişimi hızlandırılmalı.
RA’nın fiziksel semptomları (eklem şişliği, ağrı, sabah görülen eklem sertliği ve yorgunluk), kişinin bağımsız yaşama ve profesyonel çalışma kabiliyetini büyük ölçüde etkileyebilir. Etkilenen insanların neredeyse dörtte birinin 5 yıl içinde çalışmayı bıraktığı tahmin ediliyor.
RA’dan etkilenen insanların toplumun eşit mensupları olarak bağımsız yaşama hakkını sağlamak için hasta dernekleri şunları gerekli görüyor;
• RA’nın etkisi ve getirdiği yüklerin daha iyi anlaşılması ve bilincinde olunması
• Tüm RA hastaları için zamanında ve doğru teşhis
• En yüksek tedavi standartlarına eşit erişim
• Kullanıma hazır, kapsamlı destek hizmetleri
• Yeni tedavilerin değerlendirilmesi sadece sağlık bakım perspektifi ile sınırlı kalmayıp sosyal-toplumsal unsurları da içermelidir.
Konuyla ilgili olarak, Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği (TRASD) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Ataman şunları söyledi: “Romatoid artrit tedavisinde tanının erken konulmasının ve tedavinin bir an önce başlamasının hastalığın yapacağı kayıpları önleyebildiği bir gerçektir. Bu nedenle değişimin erken tanı ve tedavi üzerine yoğunlaştırılması ve erken artrit polikliniklerinin kurulması gerekmektedir.
Birinci basamak hekimlerinin erken artrit konusunda eğitilmeleri ve sevk zincirini vakit geçirmeden artritle ilgilenen uzmanlık gruplarına yöneltmeleri gerekmektedir. Artritli hasta derneklerinin acilen kurulması, üyelerinin toplumu bilgilendirme, farkındalığı artırma ve artritli hasta hakları ve iş güvenceleri gibi konularda çalışmalarını bir an once başlatmaları son derece önemlidir.”