Medicana International Ankara Hastanesi Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Erdem, artritin halk arasında romatizma olarak tanımlandığını belirterek, "Bu hastalara tanı konularak tedavi edilmesi hastalarda mevcut olan ağrı ve hareket kısıtlılığının düzeltilmesinin yanı sıra eklemlerde veya organlardaki fonksiyon kaybı veya sakatlık gibi durumlardan korunmasını sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Erdem, 12 Ekim Dünya Artrit Gününe ilişkin yaptığı açıklamada, eklem veya oynak dedikleri bu yapılar, kemikler arasındaki bağlantıyı sağlayan ve birçok canlının özellikle hareket olmak üzere fonksiyonlarında etkili yapılar olduğunu kaydetti.
İnsan için eklemin önemli olduğunu ifade eden Erdem, "Yürümek, koşmak, yemek yemek, tutmak, kavramak, nefes almak ve hatta ayakta durmak dahil fonksiyonlarımızı eklemlerin yardımıyla yapabiliriz. Her organ veya doku gibi eklemlerin de hastalıkları var. Eklemlerin hastalık hali kısaca 'artrit' olarak tanımlanır. Artrit bir çok hastalıkta ortaya çıkan bir sonuçtur. Aslında artriti halk arasında romatizma olarak tanımlanan hastalık veya durum olarak da ifade edebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Erdem, birçok kaynakta da belirtildiği gibi 100'den fazla hastalıkta artrit meydana gelebileceğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Artrit her yaşta, cinsiyette ve ırkta görülür. Artrit genel olarak eklemde şişlik, ağrı, kızarıklık ve hareket kaybı gibi iltihabın temel unsurlarını barındırır. Artrit yapan hastalıklara göre bu özelliklerin hepsi veya bir kısmı hastalarda görülebilir. Artrit kısa süreli veya uzun süreli olması sonucunda hastalarda hareket kaybı, yapısal bozukluklar ve sakatlıklar ortaya çıkabilir. En önemlisi ise artrite böbrek, kalp gibi önemli organlardaki iltihapların eşlik etmesidir. Bu organlardaki bozukluklar ise kalıcı fonksiyon kaybı hatta ölümle sonuçlanabilir.
Artritler temel olarak dejeneratif, iltihaplı, enfeksiyon ve metabolik olarak dörde ayrılır. Halk arasında kireçlenme olarak ifade edilen osteoartrit en sık görülen artrit türüdür. Osteoartrit dejeneratif bir artrit olup genel olarak ağrı ve hareket kısıtlığı ön planda olup, yıllar içinde fonksiyon kaybı ve sakatlığa neden olabilir. İltihablı artritler ise insandaki savunma sisteminde meydana gelen bozuklukları sonucu eklemlerde iltihap ortaya çıkmasıdır. Bu artrit türünde eklem dışında diğer organlarda da tutulum olabilir. En çok bilinen iltihaplı artrit tipleri romatoid artrit, spondilartrit ve psöriatik artrit gibi hastalıklardır. Bu hastalıklar ilaç ve ilaç dışı uygulamalarla kontrol altına alınabilir ve tedavi edilebilir. Bu hastalıklar için birçok ilaç uygulaması mevcuttur."
Enfeksiyona bağlı artritlerin ise mantar, bakteri veya virüs gibi mikroorganizmaların eklem girerek hastalık oluşturma durumu olduğunu aktaran Erdem, "Diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi antibiyotik ve gerekirse cerrahi müdahalelerle tedavi edilebilir. Son grup ise ürik asit yüksekliğinin neden olduğu gut gibi metabolik artritlerdir. Eklemlerde biriken yapılar iltihabı tetikleyerek ataklar şeklinde artrite neden olur." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Erdem, temel olarak eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık, ısı artışı veya hareket kısıtlılığı gibi bulgulardan bir veya birkaçı varsa artritin mutlaka düşünülmesi gerektiğini belirterek, bu bulgulara ek olarak sabahları veya uzun süre hareketsiz kalındığında eklemlerde tutukluk veya ağrı belirginleşmesi oluyorsa iltihaplı artritler özellikle akla getirilmesi gerektiğini kaydetti.
Sonuç olarak artritin birçok hastalığın en önemli bulgusu olduğuna dikkati çeken Erdem, bu hastalara tanı konularak tedavi edilmesinin hastalarda mevcut olan ağrı ve hareket kısıtlılığının düzeltilmesinin yanı sıra eklemlerde veya organlardaki fonksiyon kaybı veya sakatlık gibi durumlardan korunmasını sağlayacağını bildirdi.
Prof. Dr. Erdem, artriti olan hastaların mutlaka bir romatologa başvurması gerektiğini belirtti.