Telefon | : | (0212) 664 17 00 |
Fax | : | (0212) 664 10 10 |
Adres | : | Kazlı Çeşme Mahallesi Belgrad Kapı Yolu Caddesi No: 1 |
Website | : | www.yedikulegogus.gov.tr |
Bugünkü adıyla Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 59 yıl önce İstanbul'da çam ağaçlarının gölgesinde, 1905 yılında Ermeni-Rum ustalarınca yapılmış yığma taş binalarda hizmet vermeye başlamış.
1951 yılında ülkemizde tüberküloz salgınını kontrol altına alabilmek için hükümet kararıyla Ankara’da Sanatoryum, İzmir'de Tepecik hastanesi, İstanbul'da da İstanbul Verem Savaş Derneği'nin katkılarıyla Balıklı Rum Hastanesi binalarından Yedikule kurulmuş. Hastane denmiş, verem hastanesi, belki de İstanbul'da 1926'de kurulan Heybeliada Sanatoryumu ile karıştırmamak için Yedikule'yi. Surların dışında, mezarlıkların dibinde ayrık otu gibi bitmiş bir hastane. Yatan hastalarının 12 ay yattığı, yatanların da ardından ağıtların yakıldığı, türkülerin çığrıldığı bir hastane. İncir ağacının altına gömün beni diyen Yozgatlı gencinden, Rıfat Ilgaz'ın Pijamalılarına kadar, sanatçılara ilham kaynağı olmuş, kah üzülmüş, kah sevinmiş, ama hep ayakta dimdik kalmış, güçlenerek büyümüş bugünlere gelmiş bir hastane.
Özel hastane konforunda inşa edilen ve 2010 yılında faaliyete geçecek olan 200 yataklı yeni hastane binasında, akciğer nakli ünitesi, torasik onkoloji ünitesi ve hayvan laboratuarıyla gelişimini sürdürmeye devam edecek olan Yedikule'mize geçmişten bugünlere gelmesine katkıda bulunan bütün hocalarına ve çalışanlarına şükranlarımızı sunarız.
Bugünkü adıyla Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 59 yıl önce İstanbul’da çam ağaçlarının gölgesinde, 1905 yılında Ermeni-Rum ustalarınca yapılmış yığma taş binalarda hizmet vermeye başlamış.
1951 yılında ülkemizde tüberküloz salgınını kontrol altına alabilmek için hükümet kararıyla Ankara’da Sanatoryum, İzmir’de Tepecik hastanesi, İstanbul’da da İstanbul Verem Savaş Derneği’nin katkılarıyla Balıklı Rum Hastanesi binalarından Yedikule kurulmuş. Hastane denmiş, verem hastanesi, belki de İstanbul’da 1926’da kurulan Heybeliada Sanatoryumu ile karıştırmamak için Yedikule’yi. Surların dışında, mezarlıkların dibinde ayrık otu gibi bitmiş bir hastane. Yatan hastalarının 12 ay yattığı, yatanların da ardından ağıtların yakıldığı, türkülerin çığrıldığı bir hastane. İncir ağacının altına gömün beni diyen Yozgatlı gencinden, Rıfat Ilgaz’ın Pijamalılarına kadar, sanatçılara ilham kaynağı olmuş, kah üzülmüş, kah sevinmiş, ama hep ayakta dimdik kalmış, güçlenerek büyümüş bugünlere gelmiş bir hastane.