Ereksiyon her cinsel birleşme öncesi olmazsa olmaz bir oluşumdur. Penisin derisinin hemen altında küçük baloncuklara benzeyen bir dizi depocuk vardır. Bu depocukların her biri bir damar grubuna bağlıdır ve biri doldurmak diğeride boşaltmak görevini üstlenmiş iki valfe sahiptir. Atar damarlar ile valflerin çalışması doğrudan omuriliğe ve beyine giden bir sinir ağı tarafından yönetilir. Bu cinsel haberleşme sistemi her iki yönede haber ve komut taşır ; penisten beyine ve beyinden penise.
Penis derisi üzerine uygulanan yumuşak bir uyarı hemen hemen her zaman penisin sertleşmesi sonucunu doğurur. Bu bir refleks olup erkek uykuda ve hatta baygın dahi olsa gerçekleşir. İşte bu, anlatılan haberleşme sistemi sayesinde olur. Penisten beyine uyarı gider ve aynı şekilde beyinden penise reaksiyon gelir. Bunun haricinde sertleşme herhangi fiziksel bir uyarı olmadan da gerçekleşebilir. Mesela pornografik resimler veya film izlendiğinde çıplak bir kadının veya diğer uyarıcı görüntüler beyin tarafından algılanır, beyin omurilik yolu ile penise sinirsel bir ileti gönderir ve sertleşme gerçekleşir.
Bu durumda bütün sistemler sağlıklı çalışıyorsa, penis içindeki depocuklarda bulunan ve bu depocukları dolduran valf açılır ve içine kan dolar. Bu depocuklar bir bağ dokusu içinde bulunduklarından onlar kan ile dolup genişledikçe penis te dikleşir ve sertleşir. Çok duyarlı bir basınç ayarlama sistemide basıncı devamlı ayarda tutar ki penis ne çok sert ama nede çok yumuşak olsun yani cinsel birleşme için tam kıvamını bulsun.