Angela Merkel 65'inci yaşına girdi: Sağlığı ile ilgili spekülasyonlar sürüyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün itibarıyla 65'inci yaşına girdi; ancak yeni yaşının kutlamaları Alman medyasında sağlığına yönelik spekülasyonların gölgesinde geçiyor.

Merkel'in kameralar önünde üç defa titreme nöbeti geçirmesine ilişkin olarak Alman medyası liderlerinin sağlığını ve görevini icra etme kapasitesini sorgularken Merkel 2021 yılında dolacak görev süresini sonuna kadar icra etmeyi planlıyor.

BBC'nin Berlin'deki muhabiri Damien McGuinness'in gözlemlerine göre Almanya'daki gazete manşetleri, Merkel'in görevine devam edebilmesi için ne kadar uygun olduğunu soruşturan cümlelere yer veriyor; tartışma programlarında ise Merkel'in olası hastalığına ilişkin doktorlar teşhislerde bulunuyor.

Merkel önceki doğumgünlerinde basına yansıyan partiler vermişten bu yaşgününde spot ışıklarından uzak durabilir.

Merkel'in kameralar önündeki ilk titreme nöbeti, Haziran ayında Ukrayna'nın yeni devlet başkanı Volodimir Zelenski'nin Berlin gezisi sırasında gerçekleşti.

Su içtikten sonra kendine gelen Merkel, bunu vücudunun susuz kalmasına bağlamıştı.

Merkel daha sonra yaptığı açıklamada "İyiyim, endişe edilecek bir şeyim yok" dedi.

Ondan önce 2017 yılında daha az belirgin bir titreme nöbeti daha geçirmiş ancak yapılan tıbbi araştırmalar sonunda doktorlar bir şey bulamamıştı.

'Son titreme psikolojik'

27 Haziran'da geçirdiği ikinci nöbette, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'in konuşması sırasında kürsünün yanında bekleyen Merkel'in iki dakika boyunca kollarını kavuşturarak titrediği görülmüştü.

Son titreme nöbeti ise Finlandiya Başbakanı Antti Rinne için düzenlenen resmi törende gerçekleşti.

Bu Merkel'in son bir ay içinde geçirdiği üçüncü nöbet.

Hükümet sözcüsü bu son titremenin, diğer titremelerin yarattığı psikolojik baskının etkisiyle gerçekleştiğini dile getirdi; Merkel'in tekrar titreyecek diye kaygı duymasının yine titreme nöbeti geçirmesine neden olduğu aktarıldı.

Artık ulusal marşlarda oturuyor

Bu son titreme nöbetinin ardından Danimarka ve Moldova liderlerinin ziyareti sırasında Merkel'in ulusal marşların okunması sırasında bir sandalyeye oturduğu görüldü.

Merkel çok sık olarak iyi olduğunu ve endişe duyulacak bir şey olmadığını dile getiriyor.



Ancak kameralar karşısına çıktığı her an hasta olup olmadığına dair işaretler aranıyor.

Fransa'daki Bastille Günü kutlamalarına katılan Merkel'in ziyareti sırasında nefessiz kalması da Alman basınında spekülasyonlara yol açtı.

Bunun üzerine Merkel'in sözcüsü, Alman liderin basın toplantısına yetişmek için merdivenleri hızla tırmanmak zorunda kaldığı için nefessiz kaldığı açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

Sağlığı özel bilgi mi kamu bilgisi mi?

Rakipleri ise Merkel'in sağlığını bir eleştiri konusu olarak gündeme getirmekten geri kalmıyor.

İstihbarat şefliği görevinden aşırı sağcı şiddeti hafife aldığı gerekçesiyle alınan ve Merkel'in muhaliflerinden olan Hans-Georg Maassen, Merkel'in sağlının 'özel bir mesele olmadığını, bir hükümet meselesi olduğunu, Almanya'daki insanların Merkel'in görevini yerine getirecek kapasitesinin olup olmadığını bilme hakkı olduğunu' dile getirdi.

İnternet dünyasında yer alan yorumlarda ise Merkel'in mülteci politikasından ötürü 'hasta olmayı hak ettiğini' söyleyenler bile bulunuyor.

Ancak genel olarak Alman medyası saygın bir dil kullanmaya devam ediyor; birçok yorumcu da Merkel'in özel hayatına saygı duyulması gerektiğini belirtiyor.

Yapılan kamu araştırmaları ise Alman vatandaşlarının yüzde 59'unun Merkel'in sağlığı ile ilgili bilgilerini kamuya açıklama zorunluluğunun olmadığını, yüzde 34'ünün ise bu bilginin kamuya açıklanması gerektiğini düşündüğünü gösteriyor.

Halefi savunma bakanı oldu

Disiplini ve dayanıklılığı ile bilinen Merkel'in döneminin sona ermesi yaklaşırken ardından neyin geleceği ise belirsiz.



Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Merkel'in çizgisi olarak merkezi takip edenler ve muhafazakarlar arasında ikiye bölünmüş vaziyette.

Merkel'in yerine öngördüğü kişi olan ve partinin başına geçen Annegret Kramp-Karrenbauer ise yaptığı birtakım gafların ardından yerinin sorgulanmasına yol açtı.

Diğer yandan Annegret Kramp-Karrenbauer, Savunma Bakanı Ursula von der Leyen'in AB Komisyonu Başkanı seçilmesiyle bu göreve getirilen kişi oldu.

Merkel'in sağlığı ile ilgili spekülasyonlar sürerken kimilerinin iddia ettiği gibi görevini yerine getiremez hale gelmesi takdirinde kimin başbakan olacağı belli değil.

Böyle bir durumda Almanya Cumhurbaşkanı'nın geçici bir hükümet başkanı ataması gerekecek, ardından parlamentoda yapılacak seçimle başbakan belirlenecek.