Kalp sağlığını kötü yaşam koşuları etkiliyor
Büyük kentlerde yaşam, iş stresi, yetersiz ve sağlıksız beslenme, olumsuz çevre koşulları özellikle kalp sağlığımızı olumsuz etkiliyor.
Uyarıları dikkate alarak, stresi en aza indirerek ve doğru beslenme alışkanlıklarına geri dönerek daha sağlıklı bir yaşama kavuşmamız mümkün.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Öcal, olumsuz yaşam koşullarının kalp sağlığımızı nasıl etkilediğini ve nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlattı.
Kötü yaşam koşulları geniş bir tanım olsa da stresli ve yoğun kent yaşamı, beslenme hataları, yetersiz ve sağlıksız beslenme başta kalp hastalıkları olmak üzere çok sayıda hastalığa çanak tutuyor. Bunun yanı sıra bozuk hijyen koşulları da romatizmal kalp hastalıklarının ana nedenlerinden biri olarak sayılabilir. Günümüzde biraz önü alınmış olsa da yıllardır romatizmal kalp kapak hastalıkları doktorları meşgul eden bir konu oldu.
Son yıllarda yanlış beslenme tarzı toplumumuzda ve özellikle çocuk ve gençlerde obezitenin yaygınlaşmasına yol açtı.
Günümüzün çocuk ve gençleri, erişkin yaşa geldiklerinde başta koroner kalp hastalığı olmak üzere, tip 2 diabet ve metabolik sendrom gibi çok sayıda sağlık sorunu ile karşı karşıya kalacaklar. Bunun ekonomiye yapacağı olumsuz etkiler de sağlık sistemini hayli zorlayacak. Hala koroner kalp hastalığına ve diyabete bağlı ölüm (ve mağluliyet) ülkemizde ve dünyada en önemli ölüm sebeplerinin başında geliyor. Çoğrafi değişkenliklerdeki farklılıklar giderek siliniyor ve kötü yaşam koşulları kentsel yaşamı olduğu kadar kırsal yaşamı da kapsıyor. Hazır ve genetiği değiştirilmiş gıdaların artması ve bunların yaygın kullanımı durumu daha da kötüleştiriyor. Az gelişmiş bölgelerde ise kötü yaşam ve beslenme ögelerine bir de yetersiz beslenme ekleniyor. Çevre kirliliği de kötü yaşam koşullarına bir diğer örnek olarak gösterilebilir. Giderek çapları ve nüfusları artan megapollerde yukarıda saydığımız mevcut her türlü kötü koşul insanları ne yazık ki hastalıklara karşı korumasız kılıyor.
Uyarıcı belirtilere dikkat!
Özellikle kalp hastalıklarına ait uyarıcı belirtiler göğüste aniden hissedilen ve boyna, çeneye, sırta ve mideye kolay yayılan 'yanma baskı hissi' diye tanımlayabileceğimiz göğüs ağrısıdır. Bu, koroner kalp hastalıklarının ana belirtisidir. Çoğunlukla efor yapmakla ortaya çıksa da atipik de olabilir. Genelde dinlenmeyle 2-3 dakika içinde geçer ve soğuk terlemeyle beraber görülür. Bu hissedilince mutlaka kardiyolojik bir check-up'tan geçilmesi gerekir.
Kalp kapak hastalıklarında en önemli ilk bulgu yine eforla ortaya çıkan nefes darlığı ve çabuk yorulmadır. Yaygın kalp hastalıklarından hipertansif kalp hastalığında da genel olarak yaygın ense ve baş ağrısı, çarpıntıyla göğüste hissedilen baskı hissi uyarıcı olmalıdır. Bu belirtilerde mutlaka doktora başvurmak hayat kurtarıcıdır. Artık kötü yaşam koşulları ve yanlış beslenme alışkanlıklarının artmasıyla kalp hastalıklarının neredeyse gençlik dönemlerinde bile ölümcül sonuçlara yol açtığı akıldan çıkarılmamalıdır.
Son olarak gereksiz ve kontrolsüz ağır sporların genel vücut sağlığını riske edebileceğini ve kalp hastalıklarına davetiye çıkaracağını da vurgulamak gerekir. Yüzme, kardio denen hızlı yürüme dışında ağır sporların gereksiz ve tehlikeli olduğunu söyleyebiliriz. Bununla beraber bilimsel dayanaktan yoksun zayıflama diyetlerinin, hızlı kilo verme programlarının da son derece ölümcül sonuçlarına karşı da uyarmak gerekir.
İlgili Sağlık Konuları