Burun Estetiği ile Işığınız Değişsin!

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Aydın Gözü burun estetiği hakkında sık sorulan soruları cevapladı!

Burun yüz estetiğinin önemli bir bileşenidir. Estetik burun ameliyatı ya da rinoplasti, burnun, yüz yapısıyla uyumlu olarak yeniden şekillendirilmesidir. Burnun boyutları üç boyutlu olarak (uzunluk/kısalık, genişlik/darlık, yükseklik/düşüklük) değiştirilerek asimetri ve eğrilikler giderilebilir, kemer ya da girintiler düzeltilebilir, burun ucu ve delikleri şekillendirilebilir. Hastanın istekleri de göz önüne alınarak yüz hatları ile uyumlu, dengeli ve işlevsel sonuçlar elde edilir.

Günümüzün estetik anlayışı, yüzün bütünsel güzelliğini ortaya çıkaran, orantılı ve doğal görünümlü burunlar elde etme yönündedir. Güzellik algısının dönemsel gelişimi ve işlevsel bütünlüğün önemi ile uyumlu olarak ameliyat teknikleri de değişmektedir. Estetik/plastik cerrahinin ince ve zarif teknik yaklaşımları ile ameliyat sonrası dönem daha az şişlik/morluk ile atlatılarak, gündelik yaşama hızlı bir dönüş mümkün olabilmektedir.

Burun estetiği sonrası ile yüze düşen ışığın değişimi/yayılımı ile yüzün kendi doğal güzelliği ön plana çıkmakta, bu durum tüm estetik ameliyatlar sonrasında olduğu gibi kişinin iç dünyasına ve dünyaya bakışına da yansımaktadır.

KİMLERE YAPILMALI?

Burun şekli kalıtsaldır, ancak geçirilmiş kaza ya da ameliyat sonrası değişikliğe uğrayabilir. Bazı özel durumlar (dudak/damak yarığı vb) dışında 17 yaş beklenmelidir. Kişi ameliyata başkalarının etkisi altında kalmadan kendisi karar vermelidir. Gerçekçi olmayan beklentilerin yerine getirilemeyeceği unutulmamalıdır.

AMELİYAT ÖNCESİNDE YAPMAM GEREKENLER?

Görüşme sırasında, burnunuzla ilgili düşüncelerinizi, yapılmasını istediğiniz değişiklikleri ve varsa benzemek istediğiniz kişi ile ilgili resimleri doktorunuzla paylaşınız. Olası düzeltme ve değişiklikler konusunda doktorunuz sizi ayrıntılı olarak bilgilendirecektir. Size bilgisayar üzerinde gösterilen ameliyat sonrası görüntülerinizin yalnızca bilgilendirme amaçlı canlandırmalar olduğunu unutmamalısınız. Ameliyat sonrası değişiklikler, özellikle erken dönemde, birebir örtüşmeyebilir.

Solunum ile ilgili yakınmanız olup olmadığını, geçirmiş olduğunuz tedavi ve girişimleri, kullanmakta olduğunuz ilaç ve bitkisel ürünleri belirtiniz. Aspirin ve benzeri ilaçlar ile bitkisel ürünler, ameliyat sonrası kanamayı artırıcı etkileri nedeniyle en az 2 hafta öncesinden kesilmelidir. Sigaradan da ameliyat sırası ve sonrasındaki olumsuz etkileri nedeniyle kaçınmalısınız.

AMELİYATIM NASIL YAPILACAK?

Ameliyatınız hastanede, genel anestezi altında estetik/plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılacaktır. Öncesinde anestezi uzman hekimi tarafından muayene edilecek ve gerekli kan testleriniz yapılacaktır. Ameliyatınız ortalama 1-2 saat sürecektir. Burun deformitenizin durumuna göre açık ya da kapalı teknik kullanılabilir: burun ucunuza yönelik bir girişim planlanıyorsa açık teknik tercih edilir. Açık ameliyat sonrası burun direkçiğinde ince birkaç dikiş bulunacaktır.

AMELİYAT SONRASI UYMAM GEREKENLER?

Ameliyat sonrası burnun yeni şekli silikon tabaka ve bantlar ile iki hafta süreyle korunur. İlk geceyi hastanede geçireceksiniz ve yüzünüze soğuk (buz) uygulaması yapılacaktır. Tampon kullanıldıysa 2 gün sonra alınır. Günümüzde bu amaçla delikli silikon stentler kullanıldığından nefes almayı sürdürürsünüz, ve çıkarma işlemi sanıldığının tersine ağrısızdır. Burun ateli 1 hafta sonra alınarak, ince bantlar uygulanır. Açık teknik ile ameliyat olanların burun direkçiğindeki dikişleri de bu sırada alınır. 1 ay süresince zorlayıcı hareketler ve ağır egzersizlerden kaçınmalısınız.

AMELİYAT SONUCUNU NE ZAMAN GÖREBİLİRİM?

Atel alındıktan sonra burnun yeni görüntüsü kabaca ortadadır, ancak şişliklerin çözülmesi zaman alır. Son şeklini alması 6 ay-1 yılı bulabilmektedir. Bu süre içinde travmadan korunma önem taşır.

İSTENMEYEN DURUMLAR (KOMPLİKASYONLAR) NELERDİR?

Her ameliyat için söz konusu olabilecek istenmeyen durumların yanı sıra solunum bozukluğu ya da küçük şekil bozukluklarına bağlı olarak ikincil girişimler nadir de olsa gerekebilir.